Soner Tuna'nın Tesla'yı anlattığı grafik romanından sonra İskenderiyeli matematikçi filozof Hypatia'nın öyküsünü ele aldığı bu eserini de çok beğendim. Bir solukta okuduğum kitabı, gözyaşları içinde kapattım.
Bir başka çok değerli insan ve başına gelen kahredici olaylar. İyinin, güzelin, doğrunun, kendi kafasıyla düşünebilen bir bireyin; kötü, çirkin ve yalancı sürü hayvanlarınca ezilip geçilmesi.
Akla Yaşar Kemal'in şu cümleleri geliyor: "Kendine güvendiğin için yalancı değilsin. Yalan-dolan bilmediğin için yalan karşısında yenileceksin. Yalanın gücü doğrunun güçsüzlüğünden değildir. Yalan teşkilat kurmuş, doğru yalnızdır. Yalanın geleneği var, senin doğrunun her gün yeniden yaratılması gerek. Her gün bir şafak çiçeği gibi yeniden açması gerek. Sen yenileceksin. Yenilmenin tadına varacaksın. Doğru yenilmeli. Yenilmeyen doğru yenmiş sayılmaz. Doğru yenile yenile öyle keskin bir hale gelmeli ki; yüz bin yıl su altında yıkanmış, düzelmiş çakıltaşı gibi."
Söylenecek fazla bir şey yok, bu güzel insan ne zaman aklıma gelse kalbim yanacak, gözümden bir kaç damla düşecek.