En Yeni İşkodra Savunması ve Hasan Rıza Paşa Sözleri ve Alıntıları

En Yeni İşkodra Savunması ve Hasan Rıza Paşa sözleri ve alıntılarını, en yeni İşkodra Savunması ve Hasan Rıza Paşa kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atatürk'ün saygı duyduğu ve vefasını gördüğü değerli komutan, büyük asker Mareşal Fevzi Çakmak'ın eserinin sonundaki satırlarla kitabı tamamlamak yerinde olacaktır. "... Özet olarak, strateji ve tabiye kaidelerine göre icra edilen harbin, başarıyla kesin sonuca erişmesi için, bütün ruhumuzla şu iki çift esasa sarılmalıyız: İlmü intizam, azmü iman" demiş ve Türk subaylarına şöyle seslenmiştir: "Arkadaşlar! Muvaffakiyet, ancak kendisini iştiyakla arayanlara mevdudur..."
Sayfa 102 - Mas Matbaacılık, 1. Baskı: 3 Mart 1987 | Hazırlayan: GENELKURMAY ATASE
Şurası iyi bilinmelidir ki, harpte başarı, muvaffak olmak azmiyle uğraşan ve ardı arası kesilmeyen zorluklar ve anormal haller karşısında bezginlik ve usanç getirmeyen orduların nasibidir. Harp çok yorucu, üzücü ve usandırıcıdır. Barış zamanı uzun süre çalışarak ruh halleri, şeref ve haysiyet duygularıyla yükseltilmiş ve üstün nitelikte yetiştirilmiş subay topluluğu idaresindeki ordular başarılı olabilir. Böyle yetişmiş birliklerde harp bezginliği olamaz, bunlar bozguna uğramazlar. Ordunun selameti, her türlü düşüncenin üstünde tutulmalı ve idari, hatta hukuki nazariye ve şekiller bu uğurda feda edilmelidir.
Sayfa 97 - Mas Matbaacılık, 1. Baskı: 3 Mart 1987 | Hazırlayan: GENELKURMAY ATASE
Reklam
İşkodra'yı savunanlara, 680 gram ekmek ve son zamana kadar sıcak yemek ve et yedirilmiştir. Peksimet son zamanlarda 430 grama indirildi. Ahalinin muhtaç olanları, son zamanda (12.000 kişi), askeri birlikler tarafından doyuruluyorlardı. Buna karşın, günde, 40 kişi ölüyordu. 24 Nisan 1913'te, iaşesi için elde yiyecek hiçbir şey kalmamıştı. Kale, açlık sebebiyle düşmüştü. Kalenin tesliminde, 3.000 sandık piyade cephanesi ve bir miktar topçu mühimmatı kalmıştı. 26 Nisan 1913'te, kahramanca savundukları kaleyi terkeden savunucular, 30 Nisan 1913'te, Berat'a vardılar. Yiyeceklerini kısmen Karadağ, kısmen Sırplılar temin etmişlerse de yarı aç yarı tok bir halde idiler.
Sayfa 93 - Mas Matbaacılık, 1. Baskı: 3 Mart 1987 | Hazırlayan: GENELKURMAY ATASE
Türk siperlerine Karadağlıların girdiğini gören makineli tüfek komutanı, tüfek başındaki numara erine, makineli tüfeğini siperin üstüne çıkarıp ateş etmesini emretmişti. Er, makineli tüfeği siperin üstüne çıkarırken, düşman tarafından bastırılıp elinden tüfek alınmak istendi. Er, ölünceye kadar boğuşarak tüfeğini bırakmadı. Şehit olduğu zaman tüfek kolları arasındaydı.
Sayfa 80 - Mas Matbaacılık, 1. Baskı: 3 Mart 1987 | Hazırlayan: GENELKURMAY ATASE
Hasan Rıza Paşa'nın görevini devralan Esad Toptani
Esat Paşa Tiranlıdır. Toptani ailesindendir. Bölgede nüfuz sahibidir. II. Sultan Hamid'in Arnavutluk hakkındaki politikası, başta gelenleri elde etmek, bunlar vasıtasıyla Arnavutluğa hakim olmaktı. Nüfuz sahibi olanlara rütbe ve mevki vererek kendisine bağlamaktı. Esat Paşa ve kardeşi Gani Bey Saray'a bağlı kalanlardandı. Abdülhamit, Esat Paşa'ya, Tuğgenerallik rütbesi vermişti. Esat Paşa okul ve tahsil görmüş bir asker değildi. Biraz Türkçe okuması ve yazması vardı. Nüfus ve güçlülüğünü yürütmek için, memleketinde ileriden beri suikastlarla işini yürütüyordu. Varlıklıydı, birçok yardakçısı da vardı. Oldukça zeki ve kurnazdı. Sultan Hamid'in saray usulü, idaresini taklid ederdi. Canına çoka düşkündü, suikastten pek korkardı. Hakikatte cesur bir adam değildi.
Sayfa 69 - Mas Matbaacılık, 1. Baskı: 3 Mart 1987 | Hazırlayan: GENELKURMAY ATASE
Kakarik Muharebelerine katılan, taarruz ruhuyla eğitilmiş Türk birlikleri, birbirleriyle yarış edercesine düşman üzerine atılmışlardır. Ne yazık ki, bu güzel başarılarını, keşif eksikliği sebebiyle, daha kesin bir sonuca erdirememişler, düşmanın çekildiğini anlayamamışlar, ellerinden kaçırmışlardır.
Sayfa 61 - Mas Matbaacılık, 1. Baskı: 3 Mart 1987 | Hazırlayan: GENELKURMAY ATASE
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.