İslam Coğrafyası

Makdisi

İslam Coğrafyası Sözleri ve Alıntıları

İslam Coğrafyası sözleri ve alıntılarını, İslam Coğrafyası kitap alıntılarını, İslam Coğrafyası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdi ise... Yazık!
Irak, entelektüel insanların ülkesi, âlimlerin kaynağıdır.
Sayfa 117 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Şehirler şu on özellikleriyle tebarüz ederler; Mürüvvet Bağdat'ta, fasih dil Kufe'de, sanat Basra'da, ticaret Mısır'da, zulüm Rey'de, kalabalık Nisabur'da,cimrilik Merv'de , böbürlenme Belh'te, zanaat Semerkand' dadır.
Sayfa 51 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Fırat yanından akıp gider. Ama fitneler ve kıtlık burada misafir olur. Her geçen gün geriye doğru gitmektedir.
Sayfa 117 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Bağdat; İslam'ın büyük bir metropolüdür.
Sayfa 122 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Yüzölçümüne göre en fazla yünü, ipeği ve geliri olan ülke Deylem’dir. Süt ve balın en kalitelisi, ekmeğin en lezzetlisi ve zağferanın en dayanıklısı Cibâl’dedir. Meyvesi en bol, fiyatları en düşük, eti mebzul, insanları ağırkanlı olan yer, Rehab’dır. İnsanları en aşağılık, en şirret ve belalı olan ülke Huzistan’dır. Hurması en tatlı, insanları en aşağılık olan yer Kirman’dır. Şeker kamışı, pirinci, misk ve kâfuru en bol olan ülke Sind’dir. Halkı zeki ve tacir ruhlu, ama bir o kadar da fasık olan ülke, Fars’tır. En sıcak ve en kurak, fakat hurması en bol ülke, Arap Yarımadası’dır. Toprakları en bereketli, salihleri, zahitleri ve kutsal ziyaret yerleri en çok olan ülke Şam’dır. Abid ve kurrası en bol, mal, ticarethane, özel nitelikler ve hububat yönünden en zengin ülke Mısır’dır. Yolları en tehlikeli, atları en kaliteli, halkı orta sınıf olan yer Akûr’ [Mezopotamya] dur. Toprakları en kurak, halkı en ağırkanlı ve hilekâr, şehirleri en çok ve toprakları en geniş olan yer Mağrib’tir.
Bölgeye Şam denmesinin sebebi Ka’be’nin şâmesi (sol tarafı)nda yer almasıdır. Kimilerine göre uğursuz olduğu için Şam denilmiştir. Kimileri kırmızı, beyaz ve siyah benekli taşlarından dolayı Şam denildiğini söylerler.
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
Söylediklerine göre Taberiye halkı iki ay rakseder, iki ay kaşınır, iki ay harman kaldırır, iki ay çıplak dolaşır, iki ay tütün içer ve iki ay da çamur banyosu yaparmış. Yine aynı söylentiye göre raksetmelerinin sebebi çok pire olması imiş. Sonra iki ay boyunca onları lotus bitkisiyle kovarlarmış. Sinekleri et ve meyvelerden sinek kovucularla uzaklaştırırlarmış. Çıplak dolaşmalarının sebebi aşırı sıcaklarmış. Şeker kamışı sordukları için çamur banyosu yaparlarmış.
Sayfa 176Kitabı okudu
Bir gün amcamla sohbet ederken ona dedim ki, “Ey amca! Velid Müslümanların servetini bir Dımaşk Camii için harcamakla iyi etmedi. Eğer bu kadar parayı yol ve atölyelerin yapımı için harcasa, kaleler kurdursa daha iyi ederdi.” Bana şu cevabı verdi: “Yeğenim, hiç de öyle değil ve Velid en doğrusunu yaptı. Çünkü o, Suriye’nin bir Hıristiyan ülkesi olduğunu, onların burada göz alıcı kiliseler ve binalar yaptıklarını, Kumame, Lydda ve Roha kiliselerinin şöhretinin dünyayı kapladığını görünce, Müslümanların dikkatini bu kiliselerden bir camiye çevrilmesini sağlayacak ve dünyanın harikaları arasında yer alacak bir cami yapılması gerektiğini anladı. Görmüyor musun Abdülmelik Kumame kilisesinin heybet ve azametini görünce onun Müslümanları etkilemesinden korkarak Kudüs’te şimdi gördüğün Kubbetü’s-Sahra’yı yaptırdı.”
Sayfa 174Kitabı okudu
Fırat’ın mübarek, Dicle’nin lanetli bir nehir olduğu söylenir.
Sayfa 154Kitabı okudu
Kûfe, Ömer zamanında Sa’d b. Ebî Vakkas tarafından kurulmuştur. Çakılla karıştırılan her kuma kûfe denilir. Bu, toprağına bakınca da anlaşılır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Mekke halkı kibirlidir. Yemen halkı naziklikten nasibini almamıştır. Omman halkı hilekârdır; teraziden çalar ve fâsıktır. Aden’de alenî zina yaparlar. Ahkâf halkı sapık heretiktir. Hicaz halkı ise fakirdir ve toprakları verimsizdir.
Sayfa 114Kitabı okudu
Yazılışında “sad” ( ص) harfi bulunan her ülkenin halkı ahmaktır ve bundan Basra ( بصرة ) istisnadır. Eğer Massisa ve Sarsar gibi, bir şehrin adında iki “sad” varsa, Allah onun şerrinden korusun. Kişinin ait olduğu şehri gösteren iki harf vardır: Râzi, Mervezî ve Siczî’de olduğu gibi “z” ve “y”. Curcân, Mukan ve Errecân gibi sonu “ân” (ان) ile biten her memleketin bir özelliği veya iyi bir tarafı vardır.
Nisabur, rezil erkeklerinin çokluğuyla bir numaradır. Mekke halkından daha tamahkârı, Yesrib [Medine] halkından daha fakiri, Beytü’l Mukaddes halkından daha müsamahakârı, Herat ve Biyar halkından daha edeplisi, Rey halkından daha zekisi, Sicistan halkından daha temizi, Omman halkından daha cimrisi, Aman halkından daha cahili, Kûfe halkından daha mevzun yapılısı, Humus ve Buhârâ halkından daha yakışıklısı, Harezm halkından daha çirkini, Deylemlilerden daha güzel sakallısı, Ba’lebek ve Mısır halkından daha ayyaşı, Siraf halkından daha fâsıkı, Sicistan ve Irak halkından daha körü, Semerkand ve Şaş halkından daha hırlısı, Mısır halkından daha aşağılığı, Bahreyn halkından daha eblehi, Humus halkından daha ahmağı, Fesâ, Nablus, Rey ve bir de Bağdat halkından daha hünerlisi, Bağdat halkından daha şirin dillisi yoktur.
Abdurrahman b. Ahi’l Esmaî anlattı: Bir defasında Câhiz’e uğramıştım. Bana ülkelerin güzel özellikleriyle ilgili bir şeyler anlat dedim. Bana şu cevabı verdi: “Şehirler şu on özellikleriyle tebarüz ederler: Mürüvvet Bağdat’ta, fasih dil Kûfe’de, sanat Basra’da, ticaret Mısır’da, zulüm Rey’de, kabalık Nisabur’da, cimrilik Merv’de, böbürlenme Belh’te, zanaat Semerkand’dadır.” Allah için, doğru söylemiş!
Mekke’de mezhep kavgaları terzilerle kasaplar arasındadır. Çünkü terziler Şii, kasaplar Sünnidir. Benzeri kavgalar Aden’de reyhan satıcıları ile denizciler, Yanbu’da Sünnilerle Şiiler arasında da vardır.
Sayfa 112Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.