İslam toplumunun aydını daima bir «eylem» içinde olmak zorundadır. Çünkü «aydınlatma» görevinin yanında «emretme ve sakındırma» göreviyle de yükümlüdür. Bu iki eylem biçimi, aydının yönetim olgusuyla ilişkisini temellendirir.
İslam toplumunun aydını, toplumun yöneticisi; yöneticisi de aynı zamanda aydınıdır; veya yöneticisi aydın olmak, İslam'ın dünya görüşünü özümlemek ve bunu topluma aktarmak sorumluluğunu taşımak zorundadır.