İslam Dünyasında Kitabın Tarihi

Johannes Pedersen

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ahmet b. Salih'in birtakım yazı malzemelerini sayarak vecd içinde yaptığı şu tasvirlerin ilham kaynağı hanım bir hattattır: "Yazısı yüzü kadar güzel, mürekkebi saçlarının karasına benzer. Kâğıdı cildine, kalemi parmak uçlarına benzer. Üslûbu gözlerinin büyüsü, bıçağı parlak bakışları gibi, kesme tahtası (makta) aşığının kalbi gibidir."
Onlar Avrupalılara "Sizin bilginiz kitaplarınızdadır, bizse onu kalplerimizde muhafaza ederiz" derler.
Reklam
Şamın doğusunda kalan bölgede ,altıncı yüzyılda Monofizit itikadına bağlı papazlar için 137 manastır vardı .İsanın ilahi ve insani mahiyeti arasında farka vurgu yapan Hristiyan muhalifleri Nesturilerin ise Hire'de piskoposları bulunuyordu .Her iki grubun da rahip ve münzevileri Güney Arabistana yayılmıştı.Yemen'in kuzeydoğusunda bir vilayet olan Necran'da ,Hire ile sıkı ilişkileri olan Hristiyan bir topluluk vardı .523'te Yemen'de ki Zu Nüvas isimli bir yahudikralı tarafından bu topluluğa karşı korkunç bir zulüm hareketi Süryanice yapılmış rivayetlerde tasvir edilmektedir.
Alimlerin gösterdiği gayret olağanüstüydü, hatta çoğu zaman tahayyül sınırlarının ötesindeydi. 1000 yılından az bir zaman önce vefat eden Merzübani, İbnü'n-Nedim'e göre 37.850 sayfanın üzerinde yazmıştır.1 Yakut ise 33.180 sayfa yazmış olmasına rağmen kendi döneminde dahi bunların yalnızca küçük bir tanesi kalabilmiştir. 2 ... Aynı dönemlerde yaşamış Endülüslü İbn Hazın ise yaklaşık 80.000 sayfa tutan 400 cilt eser yazmakla meşhurdur.3 Yakfıt'a göre İbn Hazm'ı geçebilen tek kişi, adı sık sık anılan tarihçi ve müfessir Taberi'dir. Taberi'nin Kur'an tefsirinin orijinalinde 30.000 sayfa tuttuğu, ancak 3000 sayfada özetlendiği söylenir.
İlim hayatında müellifin kendisine okunanı dinlemesi, kendisinin bilfiil okuması kadar önemliydi. Ulema biyografileri şahıslar hakkında sadece "O, falanca kişiden ders dinledi" tarzında bilgi vermekle kalmaz, "O, falanca kişinin huzurunda okudu" şeklindeki kıraat bilgilerini de muntazaman verir. Bu zahmetli prosedürün ortaya çıkışını, Kur'an'ın nakledilme tarzında görmek mümkündür.
İmla ettiren müelliflerin hafızaları hakkında birtakım olağanüstü hikayeler de anlatılmaktadır. Mesela Ebu Bekir b. Enbari'nin (ö. 939) [Hz.] Peygamber'le ilgili 45.000 sayfa rivayeti ezberden imla ettirdiği ve kendi ifadesine göre on üç sandıklık kitabı ezberinden okuyabildiği söylenmektedir. 17 Bu ifade bize inanılacak türden gelmemiş olabilir, ancak Doğuluların hafızalarını bizim tahayyül edemeyeceğimiz bir tarzda eğitmeye alışkın olduklari unutulmamalıdır. Onlar Avrupalılara "Sizin bilgi niz kitaplarınızdadır, bizse onu kalplerimizde muhafaza ederiz" derler.
Reklam
İmla genellikle hafızadan yaptırılırdı. Bu husus alimlerin ve edebiyatçıların biyografilerinde tekrar tekrar zikredilir. Nisaburi(ö. 1066) büyük Kur'an tefsirini hafızasından imla ettirmiş, vefatında tefsirinin sadece dört cildi kütüphanesinde bulunabilmiştir .14 İşte bu, hafızanın gerçekten olağanüstü bir başarısıydı ve Müslümanların iyi anladığı işlerden biriydi. Filolog Baverdi (ö. 957) dille ilgili meseleler hakkında 30.000 sayfayı hafızasından yazdırırken, 15 Endülüslü İbnü'l-Kıltiye'nin de Endülüs tarihini "kalbinden", yani hafızasından yazdırdığı söylenir. 16 Bununla birlikte İbnü'l-Kıltiye, lafızları tam olarak vermek yerine manen rivayette bulunmasından kaynaklanan hatalı rivayetleri yüzünden tenkit edilmiştir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.