İslâmiyet'in geldiği devirde dünya, saplanmış olduğu müthiş bataklıklar içerisinde çırpınıp durmakta idi. Bozuk fikir ve akide bataklığı... Felsefe ve efsane bataklığı... Hurafe ve kuruntu bataklığı.. İtiyat ve gelenek bataklığı.. İctimaî ve siyasî bataklık.. Hak ile batıl birbirine karışmış, iç içe giren doğru ile yanlış ayırtedilmeyecek bir hâl almış, din hurafeye bürünüp felsefe mitolojiye dalmıştı...
Sayfa 35