İslam Düşüncesinde Din Felsefeleri
Necip TaylanSözler ve Alıntılar
"Öze dair bütün problemlerde din ve felsefe birbiriyle temas halindedir, onların aralarında dışardan görülen anlaşmazlık, gerçek bir çelişki olmayıp, birbirini yeterince anlamamış olmaların dan doğmuş olabilir. "
İbn Rüşd, Faslu'l-makal
"*Hikmet (felsefe), dinin (şeriat) arkadaşı ve süt kardeşidir.
*Gerçek (Hak) gerçeğe ters düşmez, aksine ona uygundur ve onun lehine şehadet eder. *Doğru anlatan felsefe ile doğru yorumlanan şeriat (din) arasında esasen bir uyum vardır."
İhvan-ı Safa
Bilki, hikemî (felsefi) ilimler olsun, nebevi şeriat (din) olsun, bunlar asıl gayelerinde birleşmekte olup, detaylarda ayrılırlar. Her ikisi de ilâhî birer Emr'dir. Bu ortak amaç felsefenin en yüksek gayesi olarak Beşer'in gücü nisbetinde Tanrı'ya benzemesidir.
Ebu Bekir er-razi
Felsefe ve akıl ile aydınlanan nefsler, gerçekler dünyasını tanıyor, bu kötü dünyadan kurtuluyor. Zira, o özündeki ilâhî cevher dolayısıyla yaratıcı, ruhu kurtarması ve ona burasının gerçek yurdu olmadığını göstermesi için aklı göndermiştir. Felsefenin ve filozofların ruhlara hürriyet kazandırma görevi de buradan ileri gelir. Çünkü ruh, kendine mahsus olan evreni akıl vasıtasıyla tanıyabilmektedir. Ruhlar, felsefe yoluyla bu sırra âşina kılınıncaya ve gerçek âleme yönelinceye kadar bu dünyada kalıyor.
Din felsefesi yeni bir din ortaya koymaz, sadece tarihte ve şimdi varolan dinleri bir fenomen olarak olduğu gibi ele alır. Bunu yaparken de felsefî bilgi vasıtalarını kullanarak, dinin zaman ve mekân üstü özünü yakalamaya çalışır.