İslam Düşüncesinin Dönüşüm Çağında Fahreddin er-Razi
KolektifQuotes
Daha açık bir ifade ile bir şey var ise ve onun varlığı bizim onu bilmemize bağlı değil ise bu hârici varlıktır. Buna karşılık zihni varlık ise dış dünyada gerçekliği olmayan, sadece zihinde bulunan varlıktır ki bunun varlığı onu kavrayan zihnin varlığına bağlıdır.
Sayfa 465Kitabı okudu
Duyu organlarının temasıyla vuku bulan hazzın āni ve kısa süreli
olmasının, insanı telaşa sürüklediği gibi geçici olan bu zevk durumunun korunması için çaba göstermeye de sevkettiğini düşünen Fahreddin er-Razi, "Hazzın zail olması korkusuyla oluşan acıların gücü ve etkisi, hazzın kendisinden daha fazladır" derken tam da bu durumu tasvir etmekte ve hazzın kaybolması korkusunun hazzın kendisinden daha etkili olduğunu ve kişiyi buna çare bulmaya sevkettiğini söylemektedir.
Belli ki Razi, "Allah'ın düşmanları Eş'ariler'dir" anlamına gelen yorumundan dolayı Kadı Abdülcebbar'a çok gücenmiş, bir o kadar da hiddetlenip öfkelenmiştir. Ancak bu öfke onu şerh-i sadr tabiriyle izahlanında görüleceği gibi, kendi kendisiyle çelişmek gibi kötü bir duruma düşmesine de sevketmiştir.
Sayfa 320Kitabı okudu
el-Mahsûl yazıldıktan sonra fıkıh usulü çalışmalarını derinden etkilemiştir ve en azından kendisinden sonraki üç asırlık dönem içinde Amidi'nin el-İhkâm'ı ile birlikte en etkili eser durumundadır.
Sayfa 268Kitabı okudu
Hiç şüphesiz Fahreddin er-Râzî şerhi İşârât üzerine yazılmış olan çok sayıdaki şerh içerisinde etki bakımından en önemlilerinden biridir ve Türker'in de vurguladığı gibi İbn Sina'ya karşı "sistem içinden eleştirilerin olanca ayrıntısıyla ortaya konulduğu en önemli klasik eser olup en yetkin eleştirel felsefe okumasıdır. "
Sayfa 216Kitabı okudu
Râzî çizgisindeki âlimler için yakini bilgiye ulaşmada mantığı temel alan ve meseleleri adabu'l-bahs ve münazara ilimleri çerçevesinde işleyen filozof ya da filozof-kelamcı denilebilecek bir tipoloji çizmek mümkündür.
Sayfa 181 - 182Kitabı okudu
Gazzâlî'nin felsefeye öldürücü darbe vurduğu galatı meşhur olmuştur fakat onun kelama ilişkin eleştirileri çok daha keskin ve öldürücüdür. Zira Gazzali kelamı cedel saymaktadır ve kelamcıların işinin "hakkını vermekten aciz oldukları" hakikat araştırması değil, dinin savunusu olduğu tespitinde ısrarlıdır
Sayfa 35Kitabı okudu