Mehmed Akif 21. yüzyılda da eserleriyle, hayatıyla ve mücadelesiyle güçlü bir örnek olarak önümüzde duruyor. Onun aynı zamanda milli aidiyet sembollerimizden birinin yapıcısı olması, her dönemde ilgi odağı olmasına yol açıyor. Son yıllarda Mehmed Akif’le ilgili çok sayıda yayın ortaya çıktı. Bunların bir kısmı, basit birbirinin tekrarı denilebilecek bilgiler ihtiva eden kitaplar. Mevcut yayınlara bakarak Mehmed Akif’le ilgili hala yapacak çok şey olduğunu söyleyebiliriz.
Bu kitapta, döneminde “İslam şairi” olarak tanınan ve bu kimliği ile Ankara’ya davet edilen Mehmed Akif’in Milli Mücadele sırasında mücadelesinin manevi cephesini güçlendiren bir şahsiyet olarak İstiklal Marşı’nı istek, hatta ısrar üzerine yazması, böylece “İslam Şairi”nin aynı zamanda “İstiklal Şairi” olması süreci üzerinde ağırlıklı olarak durulmaktadır. Yakın tarihin gerçeklerinden koparılarak “inkılap tarihi”ne dönüştürülmesi, bilhassa Milli Mücadele döneminin anlaşılmasını imkansız hale getirmiştir. Dönemin metinlerine dayanılarak hazırlanan bu bölümün Milli Mücadele’nin gerçek fikir zeminini ve Mehmed Akif’in mücadeledeki rolünü anlama yönünden bilhassa faydalı olacağını ümit ediyoruz.