Upuzun bir fetret devri sonrası bir hızla bitirdim. Okurken hayretten ve hüzünden uzak olmak, nâmümkün. Bilmediğim bir sürü şey de öğrendim tabii, mesela İstanbul'un birkaç kez kuşatılması, Roma ile ciddi siyasi ilişkiler, İstanbul'da kuşatmadan kalan bir cami olması, bir ara başkentin Şam'dan Cezire, Harran bölgesine çekilmesi gibi gibi gibi. İsimlere yoğunlaşıp kalırsanız, benim gibi alışkın da değilseniz, sıkılabilirsiniz. Ancak isimler bir kenara olayların içine çekilirseniz kitap kendini o-ku-tu-yor. Tekrar ediyorum, kitabı okurken hayretten ve hüzünden uzak olmak, nâmümkün.