Müslüman vahye ve İslam aklına dayanır. Beşeri ve tarihi katkısı olan kurum, değer ve kuralların eskiyeni olursa bunları yine kendine ait araçlarla, tecdid ve içtihad yöntemiyle yeniler....
Ancak bu dönemde başlayan köyden kente göç olgusu da tarikatların güçlenmesine yol açmıştır. cemaat ve tarikatler, gerekli birikimi ve donanımı olmayan yığınların kentlerde sığındıkları bir liman olmuştur.
Parti hareketini hizipçilik olarak görenlerin fikri arka planlarında partinin İslami esaslara göre mümkün olup olmamasından ziyade İslam’ın parti mücadelesinde kullanılıp kullanılamayacağı daha ağır basan bir düşüncedir.
Bu dönem aynı zamanda ideolojik akımların da hızla yayılmaya başladığı, ilahi kuralların sadece bireysel yaşamayı ve ahirete yönelik olarak görülüp, sosyal ve Siyasal yaşamın ideolojiler eliyle şekillendirilmesine başlandığı dönemdir.
İmamı rabbaninin zalim bile olsa Müslüman bir hükümdara yakın durması ve ona olan yakınlığı vasıtasıyla müslümanların bir çok sıkıntılarını gidermeye aracı olması ülkemizdeki bir çok İslami oluşumunda genel politikasıdır.
Ancak bu dönemde başlayan köyden kente göç olgusu da tarikatların güçlenmesine yol açmıştır. cemaat ve tarikatler, gerekli birikimi ve donanımı olmayan yığınların kentlerde sığındıkları bir liman olmuştur.