İslâm'da İhyâ Hareketleri

Ebu'l A'lâ el-Mevdudi

En Yeni İslâm'da İhyâ Hareketleri Sözleri ve Alıntıları

En Yeni İslâm'da İhyâ Hareketleri sözleri ve alıntılarını, en yeni İslâm'da İhyâ Hareketleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnsanlık bütün beşeri sistemleri hayatında uyguladı fakat hepsinin de sonu hayal kırıklığı oldu. Şimdi umumi bir arayış başlamış bulunuyor. İnşallah gelecek günler İslâm'a gebedir."
Pınar Yayınları, 1986
"Bazı şahıslar İmam Mehdi'nin ismini duyunca rahatsız oluyorlar. Rahatsızlıklarını ise belirli mazeretlerle açıklıyorlar. Onlara göre, 'İmam Mehdi düşüncesinin biraz değişiği, çok az bir farkla cahiliye mensubu insanlarda da vardı. Üstelik bu inanç cahil müslümanların pasifize olmasına, mücadele ruhunu yitirmesine sebep olduğu için zararlıdır.' Bu, kabul edilebilecek bir düşünce değildir. Halkı pasifize eden, Mehdi inancı değil, bu inancın yanlış yorumlanmış olmasıdır. Ben inanıyorum ki sonuçta zafer İslâmındır. Bu dünya hayatı son bulmadan önce Müslümanlar bu hakikatı bizzat göreceklerdir."
Pınar Yayınları, 1986
Reklam
Tecdid'in Mahiyeti
"Bir müceddid halkı hiçbir zaman kendisine davet etmez. Onun daveti ancak ve ancak peygamberin getirdiklerinedir. Yine hiç bir müceddidin kendisine uyanların affolunacakları, cennete gidecekleri gibi bir iddiası yoktur. O sadece håk'kı bildirir."
Pınar Yayınları, 1986
Müceddidlerin Gerekliliği
"Cahillyenin hakim olduğu bir toplumda inanan Müslümanların bulunması yeterli değildir. Hem de çoğunluk dahi olsalar. Orada yapılması gereken şey en kısa ifadeyle, İslami hakim kılmaktır."
Pınar Yayınları, 1986
Müceddidlerin Gerekliliği
"...cahiliyenin iyice yaygınlaştığı bir ortamda İslâm'ın hakikâtını gören şahıslar hiç eksik olmamıştır. Bunlardan bazıları saltanat tahtına oturan kişiler dahi olabiliyordu. İşte bütün o mü'minler İslâm'ı hâkim kılmak için çalışmış, cahiliyenin her türlü özelliğini yok etmek yolunda gayret sarfetmişlerdi. Ama sayıları az olan bu mü'minlere karşılık, cahiliye bizzat devlet eliyle yaygınlaştırılıyor ve destekleniyordu. İslâm'ın temsilcileri olan mü'minler, İslâm hakikatını, saraylara yerleşen ve oradan yayılan sapık inançlara karşı savunuyor. İslâm ile cahiliye arasındaki farkı belirlemeye çalışıyorlardı.(...)"
Pınar Yayınları, 1986
Müceddidlerin Gerekliliği
"...önemle şunu vurgulamak gerekir ki, cahiliyenin bu derece yaygınlık kazanması, bir din olarak İslâm'a hiç bir zarar verememiştir. Onun zararı kendilerinin Müslüman olduğunu söyleyen insanlar üzerinde idi."
Pınar Yayınları, 1986
Reklam
Politeizim
"İslâm'ın dışında olan her inanç biçimi, İslâm toplumunda yayılırken, İslâm'ı bilen insanların çoğu da ruhbanca bir düşüncenin etkisi altında, bir kenara çekilip olup bitene seyirci kalmakla yetindiler. Yunan felsefesi ve pasifizmin başlıca nedeni olan diğer inanç biçimleri böylece halk arasında daha çok kabul görmeye başladı. Ümmetteki olumsuz gelişmeler, hayatın bütün alanlarına yayıldı.(...)
Sayfa 48 - Pınar Yayınları, 1986
Politeizim
"Fetihler sırasında kitleler halinde İslâm toplumuna dahil olan insanlar kendileriyle beraber şirke dayalı inançlarının da bu topluma girmesine vesile oldular. Böylelikle o insanlar, daha õnceleri taptıkları putlarını bırakıp, yeni putlar edindiler. Bu putlar ise çoğu zaman, İslâm kahramanları veya sâlih kullar oldu. Sanki, o insanların putları reddedişi, yeni putlar edinmek içindi. Olan değişiklik putların kimliklerinin değişimiydi, yoksa yine bir yığın put varlığını koruyordu."
Sayfa 48 - Pınar Yayınları, 1986
"...açık küfre karşı cihadda bütün Müslümanlar rahatlıkla bir araya gelebilir, fakat kendilerinin, cahiliyenin bir mensubu haline geldiğinin farkına varmayan ve ismi Müslüman olan insanlara karşı yapılacak bir eylemde kafir ve münafıkların karşı çıkışlarının yanında gerçeği fark edemeyen Müslümanlar da rahatlıkla bu işe karşı çıkabilirler. Sonuçta bu her zaman böyle olmuştur. O insanları aldatan tek şey 'İslâmi' olma iddiasıdır."
Pınar Yayınları, 1986
"...inananlar hiçbir şey yapamaz oldular. Çünkü karşılarında açıkça kendisini ilan eden bir cahiliye yoktu. Her şey sinsice, 'İslâmi' adı altında yürütülüyordu. Böyle bir ortamda, müslüman olduklarını söyleyenler cahiliyenin hükümranlığını çoğu zaman farkına varmadan kabul ettiler. Cahiliyenin siyaseti ile insanları yönettiler. Cahili eğitim sistemini uyguladılar. Yine çoğu zaman cahiliyenin çığırtkanlığını yaptılar. Ama bütün bunların farkında olan gerçek mü'minlerin sayısı çok azdı...."
Pınar Yayınları, 1986
192 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.