İslâm'da İhyâ Hareketleri
Ebu'l A'lâ el-MevdudiSayfa Sayısına Göre İslâm'da İhyâ Hareketleri Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre İslâm'da İhyâ Hareketleri sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İslâm'da İhyâ Hareketleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnsanın, dünyadaki yaşantısında karşılaştığı mutlu edici veya ızdırap verici şeylerden hareketle, doğru üzerinde olup olmadığını düşünmesi anlamsızdır. Çünkü dünya hayatında, insanın karşılaştığı hadiseler, inancının değil, amelinin, eylemlerinin bir sonucudur. Her ne kadar bu tam anlamıyla kesin olmasa da büyük oranda bu şekildedir. Bundan dolayı da bu karşılaşılan hadiselerin, asıl hesap günü sonucunda verilecek kararın karşılığıyla ilgisi yoktur. Asıl karşılık sadece hesap günü sonrasındadır..."
Sayfa 3 - Pınar Yayınları, 1986
Karar vermede, yorumlamada,algılayışta özgür olmayan ve bir yığın önyargıların içinde bulunanların, doğru ve adil bir sonuca varmasını beklemek gerçekçi değildir.
Sayfa 14Kitabı okudu
"...tecdid, İslâm'ı cahiliyenin pisliklerinden temizlemek anlamına gelir. Burada üzerinde durulması gereken önemli nokta, İslâmî olma iddiasında olmak veya o gayret içinde bulunmak ve cahiliyenin bazı unsurlarının farkına varabilmek, ancak ve ancak İslâm'ı hakkıyla bilmekle mümkündür."
Sayfa 19 - Pınar Yayınları, 1986
İslâm’ı cahiliyenin pisliklerinden temizle mek anlamına gelir. Burada üzerinde duıulmcsı gereken önemli nokta, «İslâmî» olma iddiasında olmak veya o gay ret içinde bulunmak ve cahiliyenin bazı unsurlarınm farkı na varabilmek, ancak ve ancak İslâm’ı hakkıyla bi'mekle mümkündür.
Sayfa 19 - Pınar Yayınları
Bazıları, Allah, hesap günü gibi inançları tamamen saçma olarak niteleyip yaşantılarını istedikleri gibi sürdürürlerken, diğer bazıları da bir yaratıcının olduğunu, yaptıklarıbdan hesaba çekileceklerini söylemekte, fakat inkar edenlerle aynı yaşantı biçimini kolaylıkla paylaşabilmektedirler. İnsanların yaşantısında bu gibi inançların etkisi olmadığı müddetçe, inandığını söyleyenlerle inanmayanların yaşantıları farklı olmayacaktır. Bunun ise inandığını söyleyenler için ne büyük kayıp olduğu gayet açıktır.
Sayfa 21 - Pınar Yayınları
Politeizm( Şirk)
Politeizmde, güç, yetki, iyilik, kötülük, yarar, zarar, sağlık, hastalık, hayır, şer, yardım gibi hususlar aracı tanrılara izafe edilir ve bu özellikleri dolayısıyla da onlara sığınılır, onlardan yardım dilenir, onlardan korkulur. Böyle bir inançta, bu sıfatlara sahip aracı tanrılar asıl tanrı adına hükmederler. Bu inançta olan insanlar düşünce ve yaşantı biçimlerini buna bağlı olarak geliştirir ve uygularlar. Ama bu insanlar şunun farkına varmakta da fazla gecikmezler. Her ne kadar reddetseler de su gerçeği bütün yönleriyle gizleyemezler: Aracı tanrı olarak nitelenen şeylerin aslında bir güce sahip olmadıklarını bilirler. Onun içindir ki, onların bekçiliğini, koruyuculuğunu dahi kendileri yaparlar. Temelde bu inanç, zulmedenlerin, despotların, saltanat ve iktidar sahibi zorbaların işine yarar. Çünkü onlar, işlerini, o tanrılar adına yaptıklarını belirterek eylemlerini meşrulaştırır, halkın gözünde sorumluluktan kurtulurlar.
Sayfa 23Kitabı okudu
Batı toplumlannda birçok insan Allah ve ahiret gibi inançlardan bahsetmekte, ahlâklı olmak gerektiğini vurgu lamaktadır. Fakat onlar için bu gibi şeyler hiçbir fonksiyo na sahip olmayan birer kavramdan başka bir şey değildir.
Sayfa 23 - Pınar Yayınları
"... ölülerinden dahi yardım istemeye başladılar."
Sayfa 23 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Politeizim (şirk)
"Politeizm'e göre, kainatın varoluşu, ateizmde olduğu gibi tesadüfle açıklanamaz. Kainâtın varoluşunda ve varlığını devam ettirişinde bilinçli bir iradenin etkisi söz konusudur. Yani, bu kainât yaratılmıştır. Fakat onu yaratan irade bir tane değildir. Birçok tanrı vardır ve onların ortaklaşa çalışmaları sonucu bu kainât yaratılmış ve varlığı devam ettirilmektedir. Yine bu inanç biçimine göre, bir tane, en büyük güce sahip tanrı vardır. Fakat o, yaratma gibi işleri yapmaz onun adına diğer küçük tanrılar yaratma işlemini yaparlar. Bu inanç, açıktır ki cahiliyetin bir başka boyutu olarak karşımıza çıkmaktadır..."
Sayfa 24 - Pınar Yayınları, 1986