İslâm’da İmâmet ve Hilâfet
Hasan GümüşoğluMost Liked İslâm’da İmâmet ve Hilâfet Quotes
You can find Most Liked İslâm’da İmâmet ve Hilâfet quotes, most liked İslâm’da İmâmet ve Hilâfet book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Müslümanların küfre, zulme ve haksızlığa rıza göstermeleri düşünülemez. Ancak bu mükellefiyetleri güçleri nispetindedir. Aksi takdirde kulun gücünün yetmediği bir amelle mükellef tutulması Ehl-i sünnet'e göre caiz olmadığı gibi netice vermeyecek olan başkaldırmanın birçok müslümanın canına ve malına zarar vermesi de muhtemeldir. Bu itibarla ulemâ adâletten ayrılıp fısk ve zulüm işleyen bir halifenin hilâfet konusunda ehliyetini kaybettiğini nazarî planda ifade etmekle birlikte halifenin azlini kabul etmemesi durumunda ümmetin halifeye baş kaldırmasının caiz olabilmesi için fitne ve iç savaş ihtimalinin olmamasını esas kabul etmiştir.
Sayfa 257 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
...Müslümanların halifeye bîat etmeleri dinen zaruri bir hüküm olup Resûlullâh, birçok hadisinde bîatin lüzumu ve önemi üzerinde durarak; 'Kim itaatten elini çekerse kıyamet gününde Hz. Allah'a mazeretsiz olarak mülaki olur. Boynunda bîat olmadan ölen kimse câhiliye ölümüyle ölür.' buyurmuşlardır. Hadislerde müslümanların halifeye bîate sadık kalmaları, hoşuna gitse de gitmese de halifeye itaatten ayrılmamaları gerektiği ifade edilmiş, ve bîatin dünyevî maksatlara alet edilmesi yasaklanmıştır.
Sayfa 236 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Hz. Muâviye... oğlu Yezid'i halife olarak tayin etme fikrini kendi gündeme getirmemiştir. Bunu ilk telkin eden Muğira b. Şu'be olup Muâviye'ye birçok sahâbe daha gelip hilâfet konusunda önceden ümmet arasında çıkan kavgaların, dökülen kanların tekrarlanmaması için ve ümmetin maslahatını düşünerek bu fikirlerini beyan etmişlerdir.
Sayfa 215 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Halifenin ittifakla seçilmesi güzel ve hilâfetin fonksiyonu açısından arzu edilen bir hal olmakla beraber, halifenin ittifakla veya icma ile bu makama gelmesi şart değildir. Çünkü Hz. Ebû Bekir'in halife olmasında görüldüğü gibi ashâbın hepsinin bîati beklenmemiş ve Beni Saîde'de olanların bîatiyle iktifa edilmiştir. Ayrıca bütün ümmetin bir şahıs üzerinde ittifak etmeleri veya İslâm beldesinde bulunan ehlü'l-hal ve'l-akd'in hepsinin bir şahsın hilâfetinde anlaşmaları pratikte çok zordur. Nitekim Hulefâ-yi Râşidîn döneminde bile böyle bir ittifak aranmamıştır.
Sayfa 202 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Hilâfetin Kureyşîliği Meselesi-IV
Hak Teâlâ, İbrahim'e (a.s.) kendisini imam yapacağını beyan edince o da neslinden de imamların olmasını arzu etmiş ve Hz. Allah 'Benim ahdime zâlimler nail olamaz' buyurarak Hz. İbrahim'in soyundan olmanın 'ehil olmadan imam olmaya yeterli gelmediğine' işaret etmiştir. Bu itibarla Ehl-i sünnet, imâmetin miras olamayacağını ve miras yoluyla imâmette hiç kimsenin hak iddia edemeyeceğini beyan etmiştir.
Sayfa 194 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
İbnü'l-Arabi hükümdarlığın yerilen bir şey olmayıp tam aksine Hz. Dâvûd'a Cenâb-ı Hakk'ın hükümdarlık verdiğini belirterek bunun bir nimet olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca hilâfetin bir aileye bağlanmasının ümmetin birliği açısından faydalı olduğu aksi takdirde her nüfuz sahibinin hilâfeti almak isteyip ümmetin kanının dökülmesi ihtimali olduğu da belirtilmiştir.
Sayfa 160 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu