İslâm’da İmâmet ve Hilâfet
Hasan GümüşoğluSayfa Sayısına Göre İslâm’da İmâmet ve Hilâfet Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre İslâm’da İmâmet ve Hilâfet sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İslâm’da İmâmet ve Hilâfet kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.'O günde her insanı imamı (önderi) ile çağırırız.' (el-İsrâ 17/71) Burada imamdan murat toplumun hidayet ve dalâlette kendisine uyduğu kimse demektir ki, bir peygambere, bir kitaba, bir dine, bir mezhebe veya herhangi bir başkana, bir kumandana denilebilir. O halde Kıyâmet gününde her insan topluluğu ilâhî veya şeytânî önderlerine, dünyada iken peşinden gittiği insanlara nispet edilerek çağrılacaktır.
Sayfa 18 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
İnsanoğlunun Halifeliği Meselesi/Umûmî Hilâfet-I
Hz. Adem yaratılmadan önce Cenâb-ı Hak yeryüzünde bir halife yaratacağını beyan etmiş ve meleklere hitaben: 'Ben yeryüzünde kendime bir halife yaratacağım' (el-Bakara 2/30) buyurmuştu. Burada halifeden murat Hz. Adem ve çocukları yani beşeriyettir.
İnsana halife denmesinde dünyaya cinlerden sonra gelmiş olmasının rolü olduğu ifade edilse de esas sebep, insanın mahlukat üzerinde tasarruf hakkına sahip bulunması ve Hz. Allah'ın hükümlerinin uygulanmasında onun yer yüzünde vekili olmasıdır.
Sayfa 19 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Nitekim İmam Matûrîdî söz konusu ayette* geçen halifeyi tefsir ederken insanoğlunun ilahi hükümleri uygulamak ve dinin emirlerini açıklamak hususunda Hz. Allah'ın halifesi olduğuna dikkat çekmekte ve Hz. Davud'un halife kılınması gibi, halifenin insanlar arasında kendi arzusuna göre değilde Allah'ın hükmüyle karar vermekle mükellef bulunduğunu belirtmektedir.
Sayfa 20 - (*) "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" Bakara,30Kitabı okudu
İnsanoğlunun Halifeliği Meselesi/Umûmî Hilâfet-II
İnsanoğlunun halifeliği... Hz. Allah adına yeryüzünde O'nun hükümlerini icra etmek ve tasarrufta bulunmaktır. Çünkü gerçek mânada halife kendisinden öncekinin yerine geçmek, yani onun olmadığı zamanda ona vekil olmak demektir ki, bu mâna Cenâb-ı Hak için doğru olmaz. Ancak Hz. Allah'ın bazı fiillerinde O'na vekil olmak caiz olur ki insanın hilâfeti de bu mâna itibariyledir. Dolayısıyla insan ilâhî hükümlerin icra ve tatbikinde asıl olmayıp Hz. Allah'ın vekili yani halifesidir.
Sayfa 20 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
İnsanoğlunun Halifeliği Meselesi/Umûmî Hilâfet-III
Mahlukatın hiçbirinin tahammül edemediği bu şerefli vazife 'hilâfet', insana verilmiştir. Bu itibarla insanlar Allah Teâlâ'nın emirlerini yaşayıp, yaşatma salahiyetine sahip, Hz. Allah'ın halifesidir ki buna umumi hilâfet denir. Bundan dolayı Cenâb-ı Hak insanı diğer mahlukât içinde şerefli ve mümtaz olarak yaratmıştır (el-İsrâ 17/70). Ona kendi ruhundan üflemiş (el-Hicr 15/29), farklı ilimleri ve bilgileri öğretmiştir (el-Bakara 2/31). Bu itibarla insanın Hak Teâlâ'nın halifesi olmasından maksat, kendi gücü nispetinde nefsini güzel huylarla kemâle erdirmesi, maddî âleminin nizamını gözetip dünya hayatını mânevî âleme vesile yapmasıdır. Kısaca yaratılış maksadına uygun bir insan olmak için Hz. Allah'ın istediği şekilde yaşayıp nefsin ve şeytanın isteklerine uymamaktır. İnsanoğlunun umumi olarak halife olması da bu mana itibarıyladır.
Sayfa 20 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Husûsî Hilâfet-I
'Ey Dâvûd! Şüphesiz ki biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. O halde insanlar arasında hak ile hükmet' (Sâd 38/26) denilerek Dâvûd'a (a.s.) halife olmasının icabı olarak insanlar arasında hak ile hüküm vermesi emredilmiştir. Bu itibarla hilafet asâleten değil de Allah Teâlâ'nın adına vekaleten O'nun hükümlerini yerine getirmekle vazifeli olmaktır. Dolayısıyla bu âyette halife olmaktan maksat insanlara dinî hükümleri tatbik etmek ve idare etmek yani yönetmektir.
Sayfa 21 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu