Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Dini Anlama Denemesi

İslam'ı Düşünmek

Frank Griffel

İslam'ı Düşünmek Gönderileri

İslam'ı Düşünmek kitaplarını, İslam'ı Düşünmek sözleri ve alıntılarını, İslam'ı Düşünmek yazarlarını, İslam'ı Düşünmek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Laik olmayan bir ulus devletin imkansızlığı birçok parametrede görülebilir. Burada ayrıntıya göremeyeceğim ancak en temel ilkesine işaret etmek istiyorum.İslami bir devlet, İslam hukuk sistemine(Şeriat)bağlı olmalıdır.
Bizim İslam'ı anlamaya ve yakından incelemeye ne sabrımız ne de cesaretimiz vardır. Tıpkı bir deve dikeninin, bir papatyanın ya da kaktüsün işlevini karşılamasının mümkün olmadığı gibi, İslam'a tam olarak yerine getiremeyeceği ve bu yüzden bizi hayal kırıklığına uğratacağı belli bir beklenti ile yaklaşmaktayız.
Reklam
"Şerh Kavramı Üzerine"
Şerhlerin metinde zaten var olanı tekrar ettiği varsayımı yanlış bir yaklaşım olur.Bir Şerh,Kabul ve eleştirinin yanı sıra ana metinle doğrudan ilgili olmayan, tamamen yeni bakış açıları veya yeni argümanlar gibi birçok şeyi ihtiva edebilir. "Şerh" kavramı genellikle bir müellifin kendi çalışmasını başka bir eser ile mütalaa etmek istediği amlamına gelir.Bu özellikle Medrese müfredatına girmeyi başarmış kitaplar için yararlıydı.
Sayfa 62 - Albaraka yayınları
İslam felsefesi ile ilgilenen Batılı okuyucular,klasik İslam felsefesinin üç büyük ismine her yerde rastlayacaklardır : Kindî(ö.865),Farabî(Ö.950) Ve İbn Sina.
Sayfa 51 - Albaraka yayınları
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
İslam, Almanya dahil olmak üzere Orta Avrupa'daki pek çok insan için hem bilinen hem de bilinmeyen bir olgu­dur. Küreselleşen dünyanuzda her gün haber bültenlerinde İslam ile yakından ilişkili haberler yayımlanmaktadır. Ulusal ve uluslararası haberciliğimiz özellikle çatışmalar, şiddet ve savaşlar tarafından yönlendirildiği için medyada İslam ile ilişkilendirilen bu gibi durumlar, Orta Avrupa'daki çoğu insanda genellikle korku oluşturmaktadır. Orta Doğu'da bombalar paclamaktadır. İslam'a yakınlığı ile bilinen siyasi hareketler saldırılar düzenlemekte, mey­ danlarda gösteriler yapmakta ya da sadece seçimleri ka­ zanmaktadırlar. Göç hareketleri gittikçe daha çok Müs­lümanı, çoğu zaman içinde yaşadıkları topluma uyum sağlayamadıkları Orta Avrupa'ya sürüklemektedir. Fransa'daki başörtüsü tartışması, bize Orta Avrupa'da var olan değerler üzerindeki değişikliklerin halkları yeni zorluklarla karşı karşıya bırakacağını göstermektedir. Bütün bunlar bazı Orta Avrupalılar tarafından tehdit olarak algılanmaktadır.
İslam'ı Düşünmek
İslam'ı DüşünmekFrank Griffel · Albaraka Yayınları · 202083 okunma
Ancak burada İslami fundamentalizm anlayışının çıkmazı, çelişkisi ve dolayısıyla böyle bir devletin imkansızlığı yatmaktadır. Modern ulus-devlet sekülerleşme süreci içerisinde ortaya çıktığı için böyle bir devletin sekülerleşme olmadan ayakta kalması mümkün görünmemektedir.
Reklam
Aksine İslami fundamentalizmin klasik siyasi ideali, mevcut araçlarının daha sonra toplumu İslamlaştırmak için kullanılabileceği böyle modern bir ulus-devlette ik­tidarı ele geçirmektir. İslami fundamentalizmin düşüncesine göre modem ulus-devletin yeri kaçınılmazdır, çünkü o siyasi hedeflere ulaşma aracıdır.
İslami fundamentalizm daha ziyade modemitenin İslam dünyasına giriş biçimine bir tepkidir. Bu bakımdan başlı başına tamamen modern bir hareket­ tir. İslami fundamentalistler tarafından önerilen çözümler, tarihin çarkını geri döndürmek ve Müslüman toplumları İslam dünyasında modern ulus devletlerin olmadığı 1798'den önceki döneme taşımayı önermemektedir.
İslami fundamen­talistler, İslam için din ve siyaset ayrımını reddermektedir. 19. asırda ortaya çıkmış bu gelişmenin reddine rağmen İslami fundamentalizm, Müslüman toplumların modern öncesi İslam'a, hatta [Hz.] Peygamber'in yaşamına dönüş yolunu açmaya çalışan gerici bir hareket olarak yanlış anlaşılmamalıdır.
Genel olarak İslamcılık, [Hz.] Muhammed'in siyasi bir ideal ve aynı zamanda bir örnek olduğu yaygın bir siyasi hareket olarak tanımlanabilir. Bu, İslam toplumla­rında laikliğin reddini ve bu hareketlerin hem siyasi hem de dini yönelimli olduğunu ifade eder.
Reklam
Peki, Avrupa'nın askeri üstünlüğü İslam dünyasının çöküşünü mü gerektirdi ? Elbette Avrupalılar bunu böyle algıladılar, çünkü kısa süre sonra İslam dünyasına sadece askeri olarak değil, ekonomik olarak da hakim oldular. Ülkelerindeki artan verimlilik, İslam ülkelerinde de talep gören çok sayıda malın orada mümkün olandan çok daha ucuza üretilmesini mümkün kıldı.
Bugün Suriye iç savaşında Sünniler ve Şiilerin birbir­lerinin boğazını sıktığını gördüğümüzde, bunun geçmişte çok daha kötüsü olması gereken eski çatışmaların yeniden canlarıması olduğunu düşünüyoruz.
Bu yarıılgının oluşumuna dair kısaca üç sebep zikretmek istiyorum : 1 . Avrupa'nın İslam'a karşı asırlardır süren düşmanlığı, 2. Sömürgecilerin İslam'ı ıslah etme arzusuyla birleş­mesi -ki bu İslam'da bir kusurun bulunduğunu kabul etmeyi gerektirir, 3. Ve aynı zamarıda çağdaş çatışmaların geçmişe yarısıtılması.
Batı'daki çoğu insarıın İslam hakkında sahip olduğu izienim ise çok daha farklıdır.
Nitekim Hristiyarılıkta o zamarı din savaş­ları, cadı avı ve yasak kitaplar listesi gibi pek çok durum söz konusuydu. Bauer'e göre "İslam'da ne örgütlü ruhbarı sınıfı ne felsefe ve doğa bilimlerinin bastırılması ne de rasyonalistleri tekrk etme eğilimi" bulunuyordu.
152 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.