İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence

İhsan Süreyya Sırma

İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence Quotes

You can find İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence quotes, İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kendilerini alim sayan bazı müslüman(!) kimselerin iddia ettikleri gibi, kurtuluş için, yâni ebedi cennet ve Allah rızasına kavuşmak için Tevrat yeterli olsaydı; Tevrat'ı bu yerli müsteşriklerden çok daha iyi bilen İbnul-Heyyebân, neden Hz. Muhammed (s.a.s)'i aramaya, ona teslim olmaya gidiyor? Hem bu zavallılar, Allah'ın yaptığını -hâşâ- O'ndan daha mi iyi biliyorlar ki, bu hezeyanları savunuyorlar? Modern şirkin çirkin temsilcileri...
Meseleyi biraz daha daraltırsak, bu iki cereyana, aksiyon (tebliğ) ve reaksiyon (işkence) diyebiliriz herhâlde. Zira birincisinde bir hareket, bir eylem; öbüründe ise bu hareket ve eylemi durdurma çabası mevcuttur.
Reklam
"Kâfirlerin Hz. Peygamber (sas)'den istedikleri hep maddi şeylerdi. Materyalizm felsefesinin temeli budur: Her şeyi maddeyle ölçmek. Okyanus, gramla ölçülür mü?.."
Ammar'ın annesi Sümeyye işkence görüyor ve fakat İslam davasından vazgeçmiyordu. Allah ve İslam uğruna işkence görmek, ona neşe veriyordu sanki... Nihayet bağladılar Sümeyye'yi. Bir kadın bağlanır mı? Etrafında sıralanmış onlarca erkek, nasıl olur da sümeyye'ye bir şeyler inandıramıyor, ikna edemiyor ve acze düşerek, onu bağlıyor, işkence ediyorlardı? Mücadelenin en korkunç ve en kalleşçe alçakça olanı: işkence! Gücü ellerine geçiren müteğallibenin, insanlıktan yoksun sindirme, ezme, asimile etme yöntemi
Fakat böyle bir gün, yâni hesap günü, yâni herkesin dünyada yaptıklarının hesabını vereceği Kıyamet günü olmasaydı, bu hakları yenmiş olan zavallı insanların "ah"ları tarih selinin diplerinde kaybolup gidecekti, unutulacaktı. Ama bunları unutmayan, tahayyül edilebilecek en küçük haksızlığın bile hesabını soracak olan, kendi yolunu bırakıp tağutların yoluna saplananlara hak ettikleri cezayı verecek olan bir Allah var...
İnzivaya çekildiği yer, Mekke yakınlarında bulunan Hira mağarasıydı. Bu soğuk kayalıklara içinde, putlara tapmamanın zevkini tadıyor, putlardan uzak olmanın hazzını yaşıyordu. Manasız geliyordu ona taştan, tahtadan veya demirden yapılmış put heykeli önünde saygıya durmak, eğilmek!.. Değil böyle yapmak, onları öyle görmeye bile tahammül edemiyordu. Onun için yalnızlığa sığınıyordu.
Reklam
Karşı çıkmasını bilmeyen pısırık ruhlar; hiçbir zaman,ama hiçbir zaman iman'ın hürriyet şerbetinden içemezler.. Köle ruhlardırlar bunlar..
Bir insan neyi inkar ettiğini bilmiyorsa,neyi tasdik edip,ona bağlanacağını,ona iman edeceğini bilemez ..
Bizim de ilk ve son sözümüz odur ki, kim Resûlullah (s.a.s)'e karşı gelir, O'nun Sünneti'ni tanımazsa, onun İslâm'da yeri olmayıp, artık o kendi çıkarları için, kendisi gibi Resûlullah (s.a.s)'e düşman olan gayrimüslimlerin emrinde olan ve onların batıl dinlerine hizmet eden ve Hz. Peygamber (s.a.s) vasıtasıyla insanlığa gelen son din İslâm ile mücadele eden görevlilerdirler.
Fedâkârlık göstermeliydi. Çünkü davalar; hele mükâfatı cennet olan bir dava bedava ve rahat kazanılamazdı. Çaba gerekiyordu ulaşılması istenen bu güzel makam için.
801 öğeden 511 ile 520 arasındakiler gösteriliyor.