İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence

İhsan Süreyya Sırma

İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence Sözleri ve Alıntıları

İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence sözleri ve alıntılarını, İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence kitap alıntılarını, İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kurban olunmayan davalar, dava olmadıkları gibi; keendilerini davasına kurbat etmesini bilmeyenler de dava adamı değillerdir.
Sayfa 129Kitabı okudu
Bilâl'i, bu kadar çetin işkenceye mukavemet etmeye götüren güç, İslama inanmasıyla kazanmış olduğu şahsiyetle ilgiliydi.
Reklam
Vay bugün dahi Müslümanlarla mücadele eden, müşriklerle işbirliği içinde olan Müslüman (!) ların haline?.. Güvendiğiniz amirler, makamlar kurtarsın sizi de bakalım. Müslümanlara zulüm ederken, Allah'ım bu ceza günü'nü değil de sıcak koltuğunuzu düşündünüz. Üstelik bunu yaparken de, namaz kılarak müslümanları kandırdınız. Dünyada beraber olduğunuz gibi, Allah sizi ceza gününde de birbirinizden ayırmayacaktır. Allah'ın kanunlarını başkalarının keyfi için çiğnemek neymiş;görün!.... Mekke Dönemi Ve İşkence ~İhsan Süreyya Sırma
Şehadet ne demek? Kısaca Allah'ın buyruklarını tebliğ ve o yolda can vermektir şahadet. Allah'ın emirleri doğrultusunda yaşamak ve bu tür hayat için hayatını feda etmektir şahadet. Herhangi bir ölüm, şahadet değildir elbette. Öyle olsa, Allah'la, İslâm'la, müslümanlarla uğraşıp ölenlere de mi şehid diyeceğiz? Asla! Şehid kelimesi, Allah içindir. O'nun için olduklarındandır ki, ölmezler. Günümüzde en çok sömürülen kavramlarımızdan bir tanesi de şehadet'tir. Nitekim her öldürülene sehid denmeye başlandı: Uçaktan düşüp ölene şehit, sarhoş sarhoş suda boğulana şehit, İslâm'la mücadele edip vurulan şehit... Bilmem hangi faşistin ya da komünistin, yahûd kapitalistin uydurduğu ülkeler ve ilkeler uğruna öldürülen şehit... Oysa ki şehitlik, sadece Allah'ın emirlerinin tahakkuku için verilen mücadelede öldürülmektir. Allah'la mücadele eden, onun ahkâmını yeryüzünden kaldırmaya çalışanlar için şehitlik diye bir şey yoktur. Ölüm şekli ne olursa olsun!.. Şehitlik, sadece Allah'a inanıp, O'nun yolunda öldürülenler içindir!
Hz. Muhammed (s.a.s), senenin belli mevsimlerinde Hira mağarasında yalnızlığa çekiliyor, kalbini dinliyordu. Adeta kalbe nakşedilecek olan yüce mâna ve umde için kalbini hazırlıyordu. Daha doğrusu Rabbi, onu yüce bir misyona hazırlıyordu. Onun için yalnızlığa çekiliyor; o yalnızlık içerisinde, düşünüyor, düşünüyordu... Kalp, yalnızlıkta dinlenir ve ancak yalnızlıkta duyulur... Yalnızlık, bir menzil, bir makam, bir okuldur âdetâ.. Orada, o yalnızlıkta alacağı potansiyel ve ruh gıdası onu öyle bir duruma getirecektir ki, inziva ve yalnızlığa çekilmiş olan bu insanın, yeryüzünde, her biri birer sömürü aracı olmuş sahte dinleri; insanları köleleştirip ezen tağutları; paralarına güvenip, elde ettikleri haksız kazançlarla, zavallı fakirler üzerinde hegemonya kurmuş olan kapitalistleri doğruya, hakka getirmek için, ölünceye kadar tebliğ edecek; bu tebliğe mâni olanlarla olan mücadelesini sürdürmek için de, elinden kılıcı düşmeyecektir. Teferrüd'den tecemmu'a geçiştir bu...
Değişik düşünce ve inançta olan bazı zevatin, cinlerin varlığını kabul etmemeleri, İslâm inancını bağlamaz. Zira Kur'an-ı Kerim'de Cin sûresi olduğu gibi, Peygamber Efendimiz(s.a.s)'in hayatının bazı süreçlerinde, onlarla konuştuğu, onlara İslâm'ı tebliğ ettiği, tarihi bir gerçektir. Cinler, Allah Te’âlâ'nın ateşten yarattığı, gözle görünmeyen ve biz insanlar açısından keyfiyetleri meçhul olan varlıklardır. Onlar ancak, Allahu Teâlâ'nın yardımıyla görünürler. Cinler, insandan farklı bir yaratılışa sahip olup, onun yapamayacağı şeyleri yapabilecek güçtedirler. Allah'ın kendilerine verdiği bu güç sayesinde, insanın bilemeyeceği bir çok şeyi bilirler.
Reklam
Bir davanın lider veya ideologlan, davaları uğruna, işlerinden ve yaşamlarından vazgeçmemişlerse, bunlar ya davayla beraber çürüyüp gitmişler veya sonunda, teslim olmuşlardır. Bunlar, dava adamı değil, sansasyon kuklalarıdırlar.
Nankör insanoğlu! Kendi baş düşmanı olan Şeytan'ın emrine nasıl girer? Bilmez mi ki, Allah'ın bütün melekleri insana secde ettiler de sadece insanlık düşmanı, kâfir dostu, kibirden müteşekkil bir cin olan Şeytan ona secde etmedi. Secde etmediği için de Allah onu cennetinden kovdu. Ne hazindir ki, Allah yolunda olmayan insan, kendisine secde etmeyen Şeytan için secdeye gelmiş, onun hükmüne girmiştir. Hükmüne girdiği için de onun gibi olmuştur. Şeytanlaşmıştır adetâ. Allah'ın sevmediği, şeytanî işler peşindedirler bu insanlar(!). Bundan dolayıdır ki "en aşağılık olmuşlardır." Zira onlar, kafalarını istedikleri kadar kuma soksunlar, Allah vardır ve O'nun buyruğu en yüce buyruktur.
Sayfa 128Kitabı okudu
Esma Binti Ebu Bekr
İnandığı dava yürüsün diye dayak yiyor Esma!.. Allah yolunda fedâ olsun için, "baba bana bilezik lazım, baba bana halı lazım, baba bana koltuk lazım, baba bana yemek takımı lazım, baba bana çamaşır makinası lazım..." deyip, Allah yolunda harcanması gereken parayı babasından istemiyor Esma!
Sayfa 148 - BeyanKitabı okudu
803 öğeden 531 ile 540 arasındakiler gösteriliyor.