Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence

İhsan Süreyya Sırma

İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence Sözleri ve Alıntıları

İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence sözleri ve alıntılarını, İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence kitap alıntılarını, İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Materyalizm felsefesinin temeli budur: Her şeyi madde ile ölçmek! Okyanus gramla ölçülür mü?..
NEDİR PEYGAMBERLİK ??
PEYGAMBERLİK; insanlara, 'Sadece Allah'a kulluk etmek' üzere yaratıldıklarını bildirmekti. PEYGAMBERLİK; insanlara, putlara, resimlere, heykellere, paraya kul olmamayı tebliğ etmekti. PEYGAMBERLİK; Vahîd, yani Tek olan Allah inancının müjdesiydi. PEYGAMBERLİK, Allah'ın yanında, başkasına tapmamak ilkesinin öğretisiydi. Bu öğreti, Hazreti Adem aleyhisselam'dan Hazreti Muhammed(s.a.s)'e kadar devam eden; insanlığın hayat programı, ölüm sonrası dünyaya -ki hiçbir canlı, hiçbir insan bundan müstağını değildir- giden en emniyetli yol, saadetin en güzeli, mücadele azminin gıdası, adalet kavramının nüvesi olan İslam'ın Tevhid inancıydı. İşte Hira Mağarasında, Hz Muhammed(s.a.s)'e vahyedilen büyük dava budur. O, bu davayı tebliğle, insanlara ulaştırmakla mükellefti ki bu, PEYGAMBERLİKTİ. İlâhi inkılâb müessesiydi bu...
Sayfa 37 - BeyanKitabı okudu
Reklam
Özetleyecek olursak, İslâm'ı tebliğ yolunda, işkence, zulüm ve ezânın olması gayet tabiidir. Bunlarsız olmamış âdeta... Sünnetullah budur! Sözümüzü şu ayeti-i kerimeyle bağlayalım: "Hem biz ne diye Allah'a güvenip dayanmayalım ki, bize dosdoğru yolları O göstermiştir. Bize yaptığınız eziyetlere elbette katlanacağız. O hâlde tevekkül edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler."
Sayfa 140Kitabı okudu
Dünyevi bütün tekliflere, "hayır!" diyor Resulullah (s.a.s). Davasını, inancını, şahsiyetini iki paralık dünyaya satmıyor!Allah ne güzel buyurmuş onun için: "Resulullah, sizin için en güzel ömek vardır!" Ona: "...eşhedu enne Muhammeden Resûlullah" deyip inanmış müslümanlar! Onu örnek alın da, davanızı dünyaya satmayın! Dünyevi makamlarınız yükselsin diye, şuraya-buraya ihbâr etmeyin müslümanları! "Beni müslüman bilmesinler" deyip, kişiliğinizi saklayarak, İslâm düşmanlanyla dost olmayın! Müslümanlar aleyhinde yazı yazmayı, iftira etmeyi, yalan söylemeyi itiyat haline getirmiş kartelin gazetelerine para verme! Müşriklere yaranmak için, müslümanların İslâm uğrunda verdikleri mücadelelere -yardımcı olmadığın gibi- bari köstek olma. Resulullah (s.a.s) gibi, İslâm'a karşı vereceğin uğraş'a karşılık sana sunulan bütün maddiyata "hayır!" demesini öğren! Dünyevi en büyük makamlara gelsen de, hâlâ müslümanlarla ve İslâm'la uğraşıyorsan -istersen bunu yaparken namaz da kıl!-, senin ne değerin var?. Allah için yaratıldığımız, O'nun için yaşamamız gerektiğini anlamayacak mıyız artık!..
Din âlimleri diye geçinip, Hz. Muhammed (s.a.s)'e dil uzatan; "Tevhid kelimesinde Muhammed'i kabul etme şartı yoktur" diyen mürtedlerin ve bu mürtedlere makamlar ihsan eden din müesseseleri(!)nin, İslâm'ı yıkma plânları, sizi hiç mi rahatsız etmiyor?... Kalkın, insanlara tebliğe, onlara güzellik kapılarını aralamaya çıkın!.
Kendilerini alim sayan bazı müslüman(!) kimselerin iddia ettikleri gibi, kurtuluş için, yâni ebedi cennet ve Allah rızasına kavuşmak için Tevrat yeterli olsaydı; Tevrat'ı bu yerli müsteşriklerden çok daha iyi bilen İbnul-Heyyebân, neden Hz. Muhammed (s.a.s)'i aramaya, ona teslim olmaya gidiyor? Hem bu zavallılar, Allah'ın yaptığını -hâşâ- O'ndan daha mi iyi biliyorlar ki, bu hezeyanları savunuyorlar? Modern şirkin çirkin temsilcileri...
Reklam
Meseleyi biraz daha daraltırsak, bu iki cereyana, aksiyon (tebliğ) ve reaksiyon (işkence) diyebiliriz herhâlde. Zira birincisinde bir hareket, bir eylem; öbüründe ise bu hareket ve eylemi durdurma çabası mevcuttur.
Peki, açlık ve susuzluktan ölen, kendilerine ambargo uygulanan insanların suçu neydi? Yalnız Allah'a inanmak ve yalnız O'nun buyruklarına göre yaşamayı istemek! İşte suçları (!) buydu bu insanların. #MEKKE DÖNEMİ VE İŞKENCE #İHSAN SÜREYYA SIRMA
Sayfa 100Kitabı okudu
Kafir müslümanı sevmediğinden, ona yaptıklarından dolayı daima korkar. En modern silahlara sahip olan bugünkü sömürü dünyasının, bağımsızlık mücadelesi veren Müslümanlardan korktukları gibi....
Bir Müslümanın namazının hiç kimseye zararı olmadığı halde, islam düşmanları, namaz kılanı gördüler mi, çileden çıkarlar,kahrolurlar sanki... Kahroldukları için korkar; korktukları içinde kahrol olmaya devam ederler. Böyle olduğu içindir ki,mani olurlar namaz hadisesinin yaygınlaşmasına... Onların ilahları'na değil; Allah'a secde ettiklerinden, korkarlar müslümanın şuurlu secdesinden..
800 öğeden 501 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.