İslam'ın Etrafındaki Şüpheler
Muhammed Kutubİslam'ın Etrafındaki Şüpheler Posts
You can find İslam'ın Etrafındaki Şüpheler books, İslam'ın Etrafındaki Şüpheler quotes and quotes, İslam'ın Etrafındaki Şüpheler authors, İslam'ın Etrafındaki Şüpheler reviews and reviews on 1000Kitap.Sanatın ve sanayinin durması İslam'ın işaret etmediği bir iştir. icadın yolunda ilerleyip devam etmesi ise bir zorunluluktur.
Bütün iktisat yazarları, başlarında Karl Marx da bulunduğu halde kapitalizmin düşmanı olanlar da dâhil olmak üzere ittifakla şunu kabul ederler: Kapitalizm ortaya çıkması itibari ile oldukça büyük ve ileri bir adım idi. Hayatın çeşitli alanlarında insanlığa büyük hizmetlerde bulunmuş, üretimi artırmış, ulaşım araçlannı iyileştirmiş, doğal kaynaklanı önceden mümkün olmayan en geniş alanda kullanıp değerlendirmiş, işçi sınıfının hayat düzeyi genellikle ya da temel olarak ziraate dayalı dönemdekine göre oldukça yükseltmiştir.
Ancak bu parlak dönem uzun süre devam edemedi. Çünkü kapitalizm -söyledikleri gibi doğal evrimi gereği- sermaye sahiplerinin elinde servetlerin yığılması ve bununla orantılı olarak işçilerin elinde de sürekli bir şekilde azalması sonucuna götürdü. Böylelikle sermaye sahibi komünizmin bakış açısına göre tek başına gerçek üretici olan işçiyi daha çok miktarda üretim yapmak üzere çalıştırdı. Buna karşılık ona işçilerin -emekçilerin- büyük çoğunluğuna şerefli bir hayat için yeterli olmayan düşük bir ücret verdi. Diğer taraftan aşırı kârlar elde etmek suretiyle "artık değer"i kendisine ayırdı ve bu kârlar ile sınır tanımayan, oldukça günahkâr ve konforlu bir hayat yaşadı.
Kapitalizmin faiz ve karaborsacılık olmadan bugünkü geniş şeklini alması ve ayakta durması imkânsızdır. İslâm ise kapitalizmin ortaya çıkmasından bin yıldan fazla bir süre önce her ikisini de haram kılmıştır.
Bilinmelidir ki, İslam -iddia edildiği gibi- bugün artık eski inanç, fikir ve nizamların müzesine terk edilmiş uzak mazinin kalıntılarından ibaret değildir. Şüphesiz İslam, şu anda yaşamaktadır ve ilelebet de yaşayacaktır.
İslam tek başına bir nizamdır. O, yalnız bir inanç değildir. Yine yalnızca ruhu güzelleştirme ve erdemleri öğretme aracı da değildir. Bunlara ek olarak gerçekte İslam ekonomik adil bir nizam, toplumsal ölçülü bir sistem, Medeni ve cezayı bir hukuk düzeni, devletler arası bir yasa, Fikri yöneten, bedeni ve ruhu eğiten bir nizamdır. Bunların hepsi ahlaki yönetim ve Ruhi eğitimden ibaret olan bir mizaca bürünerek akideden kurulmuş bir temel üzerine oturtulmuştur.
İslâm barışçıl bir davettir. Kimseyi zorlamaz: "Dinde zorlama yoktur. Gerçekten iman ile küfür apaçık meydana çıkmıştır. İslâm dünyasında Yahudilerle Hıristiyanların şu ana kadar dinleri üzerine kalmış olmaları ise İslâm'ın kılıç gücünü kullanarak kendisini kabul etmeleri için başkalarını zorlamamış olduğunu ispatlayan ve herhangi bir şekilde görmezlikten gelinemez kesin bir delildir."