Ancak, 12 Eylül Rejiminin Türk İslam sentezci hamlesi hem ülkücü harekette hem de İslamcılar üzerinde önemli bir etki bırakmıştı.Siyasal İslamcılık ile faşist milliyetçilik arasında 1960'lı yıllarda kurulan irtibat, ideolojik düzlemde yeniden üretilmişti. Faşizmin yeni ve yerli ideolojik motiflerinden biriydi. Bu eklektik ideoloji hiçbir zaman bir "sentez" olamadı. Türkçü yan zamanla silikleşecek İslamcılık belirgin hale gelecekti. Günümüz Türkiye'sini ve AKP iktidarını hazırlayan yol döşeniyordu.
Öldürdükleri insanlara, tutanaklarda yer aldığı şekliyle önce "İslam'ın şartları nelerdir?"diye soru soran, sonra da baltalarla parçalayan bu insanlar hangi kutsal davanın takipçileriydi?
Faşizm, insanın bireyselleşmesi, kendi kişiliğini ve tercihlerini geliştirmesi yerine, örgütlenmiş bir sürü haline getirilmesi ve bireyin bu sürünün içinde eritilmesi demektir.
Faşizm ve faşizme karşı mücadele, ikinci dünya savaşından sonra, Türkiye'nin de içinde bulunduğu orta derecede gelişmiş kapitalist ülkeler kuşağında yakıcı bir sorun haline geldi.