Usul-i Cedid Eğitim

İsmail Gaspıralı ve Rusya Türklerinde Milli Uyanış

Selçuk Türkyılmaz
Başta Paris olmak üzere birçok şehirde meydana gelen olaylar Fransa için bile yenidir. Daha birkaç nesil öncesine kadar medenîleştirme misyonu ile hareket etmenin özgüvenini taşıyan ulusların bugün burnunun dibine kadar sokulmuş dinler ve medeniyetler karşısında ne yapacağını şaşırması gayet doğaldır. Onlar medenileştirme sorumluluğu ile hareket ettiklerinde omuzlarına binen yükün ağırlığını şovalye gururu ile taşıdıklarına inanıyorlardı. Fakat bugün aynı yükün ağırlığı omuzlarına bindiğinde sorumluluğunu Akdeniz’e havale etmekte bir sakınca görmediler. Onların öldüremediklerini Akdeniz suları yutmaktadır! Bu da “ilmî bir gerçeklik”tir ve ikisi de aynı bağlamda ortaya çıkmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’nda İngiltere ve Fransa’nın müstemlekelerden topladığı maddi kaynaklar savaşın sürdürülmesi açısından hayatî öneme sahipti. Fakat savaştan sonra tahmin edilmeyen asıl hadise ise bu ülkelerin müstemlekelerden topladıkları askerlerin Fransa ve İngiltere anavatanına yerleşmiş olmasıdır. İkinci Dünya Savaşı’nda müstemleke askerleri Avrupa kıtasındaki savaşlara da katıldı. O zamana kadar geçen yaklaşık dört yüzyıllık dönemde Avrupalılar Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi kıtaların ve ülkelerin demografik açıdan altını üstüne getirmişti. Göç yoluyla ülkeleri istila etmişler ve medeniyetlerin kendilerine olan inancını yok etmişlerdi. Fakat zamanla onlar da benzer sorunlar yaşamaya başladı. Fransa ve İngiltere anavatanına getirilen “yabancılar” bir türlü ortadan kalkmıyordu. Şimdi onlar tehdit edildiklerini düşünüyor. Bugünün göç olgusunu anlamak için Avrupalıların diğer kıtalara gitmesini ve diğer kıtaların Avrupa’ya taşınmasını birlikte düşünmek gerekir. Her iki olayın bağlamı kolonyalizmdir.
Reklam
"...cehl ve neme lâzım deryasına gittikçe dalmakta, ha boğuldu ha kurtuldu hâlinde bulunan Müslümanlar..."
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk incelememi günümüzde birçok problemin kaynağı olarak gördüğüm eğitim sistemi ile alakalı; doğrusu nasıl olmalıdır sorusuna cevap ararken bulduğum bir kaynakla alakalı olarak yapmak istedim. Eserimiz, Selçuk TÜRKYILMAZ’ın GASPIRALI ve eğitim anlayışı üzerine yaptığı araştırmaların bir neticesidir . Eğitim ile alakalı Gaspıralının gözettiği temel prensip FAYDAdır . Zira Gaspıralı faydalı bir eğitim alındığı takdirde muazzam bir gelişim gösterileceğini ve neticesinde yaşayışımızın değişeceğini, millet olarak bağlılığımızın ve ideallerimizi gerçekleştirme imkanımızın artacağını bir çok kez dile getirmiş ve bu amaçla bir ömür çalışmıştır . Faydalı eğitim için temel prensip ise öncelikle ana dilde eğitimdir . Bu hem öğrenim süresini hızlandıracak hem de çocukların okula ısınmasında önemli bir engel olan anlaşılmazlığı ortadan kaldıracaktır . Bu maksatla ana dilde eğitim için ders kitapları hazırlayan Gaspıralı, bununla yetinmmemiş; ideal sınıf yerleşimi ve muallimler için örnek ders programları dahi hazırlamıştır . Kitapta öğretmen - öğrenci ilişkileri dahil, faydalı bir eğitimle alakalı akla gelebilecek her konuya değinilmiştir . Bilgiler çocuk yetiştirmede de kullanılabilecek düzeyde olup, bilinçli bir birey yetiştirmek isteyen her anne - babanın ve öğretmenin okuması gereken bir eserdir .
İsmail Gaspıralı ve Rusya Türklerinde Milli Uyanış
İsmail Gaspıralı ve Rusya Türklerinde Milli UyanışSelçuk Türkyılmaz · Ketebe Yayınları · 20188 okunma
Resim