Dionysos'un alacalı ipekler giymiş, bilezik ve yüzüklerle yüklü, gözleri sürmeli, tırnakları kınalı bir halde Doğu Hindistan'dan yola çıktığını söylerler. Yunanistan'a doğru yürümüş, yürümüştür; onun billur denizlerine yaklaştıkça üzerindeki giysileri bir bir çıkarmıştır. Bileziklerini denize atmış, boyanmayı, sürüp sürüştürmeyi bırakmıştır. Nihayet Elefsis Körfezi'ne varıp kutsal kıyıya ayak bastığında, çırılçıplaktır. Sarhoşluk tanrısı, güzellik tanrısı oluvermiştir. Sanatın da yolculuğu böyledir işte.
İnsanlığın büyük yaratma anlarında sanatın amacı güzellik değildir. Güzellik yalnız araçtır. Sanatın amacı, bu birliğin ortaya çıkarılmasıdır. Sanatın amacı kurtuluştur.
İspanya'da toplumsal adaletsizlik dayanılmaz bir haldedir. Çiftçiler yüzyıllarca asillerin çiftliklerini sürmüş, toprağa kan ve ter dökmüşler... Yine de aç kalmışlardır.