Eskiden "varoluşçuluk nedir?" diye sorulurdu. Şimdi: yapısalcılık nedir? Bu sorular ancak güncel oldukları, ortaya konmakta olan yapıtlara dair sorulduklarında ilginçtirler. Biz 1967'deyiz. O halde bu soruya cevap vermekten kaçınmak için yapıtların tamamlanmamışlık özelliğini bahane edemeyiz; soruya bir anlam veren yalnızca onların bu özelliğidir. Bundan hareketle, "Yapısalcılık nedir?" sorusu kimi dönüşümler geçirmelidir. ilk olarak, yapısalcı olan kim? En güncel olan şeyde kimi adetler var. Adet işaret ediyor, haklı ya da haksız olarak yan yana koyuyor: R. Jakobson gibi bir dilbilimci, C. LeviStrauss gibi bir sosyolog, j. Lacan gibi bir psikanalist, M. Foucault gibi epistemolojiyi yenileyen bir filozof, L. Althusser gibi Marksizmin yorumlanması sorununu yeniden ele alan Marksist bir filozof, R. Barthes gibi bir edebiyat eleştirmeni; Tel Quel dergisi çevresindeki yazarlar gibi leri. Kimileri "yapısalcılık" kelimesin i reddetmiyor, "yapı" ve "yapısal" gibi kavramlar kullanıyorlar. Diğerleri Saussurecü "sistem" terimini tercih ediyorlar. Kimilerinin diğerleri üzerinde gerçek bir etki bıraktığı, farklı kuşaklardan çok farklı düşünürler. Ama en önemlisi, keşfettikleri alanların engin çeşitliliği. Her biri, benzeşim ilişkisinde olan sorunları, yöntemleri, çözümleri, bu alanların her birindeki tekil keşif ve yaratımlarla ölçülen özgür bir zamane havasına, zamanın ruhuna katılır gibi, yeniden buluyor. Bu anlamda, sonu -izm'le biten sözcükler son derece iyi temellendirilmişlerdir
François Chatelet, der., Histoire de la philosophie, cilt VIII: 20. yüzylı içinde, Paris, Hachette, 1972, s. 299·335