İstanbul Gönderileri
İstanbul kitaplarını, İstanbul sözleri ve alıntılarını, İstanbul yazarlarını, İstanbul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şehrin bizim kendimizden başka bir merkezi yoktur.
Nişantaşı semti adını, on sekizinci yüzyılın sonuyla on dokuzuncu yüzyılın başında reformcu ve Batılılaşmacı padişahların (III. Selim, II. Mahmut) spor olsun, keyif olsun diye boş tepelere nişanladıkları okların düştüğü, bazan da tüfekle vurdukları boş testilerin kırıldığı yeri işaretlemek için dikilen (üzerinde de olayı anlatan bir iki mısra yazılan) taşlardan alıyordu.
Sokaklarda güzel bir kadın gördüğünüzde, ona öldürecekmiş gibi nefretle veya aşırı istekle bakmayın, gözgöze gelirseniz, tatlılıkla bir gülümseyin ve gözlerinizi kaçırıp geçin. (1974)
El Kindi'ye göre duygu yalnızca bir sevdiğimizin ölümü ya da bir kayıpla ilgili değil, öfke, aşk, kin, kuruntu gibi hastalıklı pek çok ruh hali ile ilgilidir.
hüznün varlığı değil, yokluğu bir eksikliktir.
Benim için kitap okurken hâlâ önemli olan anlamaktan çok, okuduğum şeye uygun düşler kurmaktır.
Çünkü benim gibilerin daha sonra yaşayabileceği ikinci hayat, elindeki kitaptan başka bir şey değildir.
Yaşadığımız hayat gibi, yaşadığımız şehrin anlamını da çoğu zaman başkalarından öğreniriz.
Ruhumdaki bu kırılmayı hissediyor, yaklaşan yalnızlığımdan telaşa kapılıyor, içine düşmekte olduğum karanlığın bir hayat tarzı olmasından korkarak herkes gibi olmaya karar veriyordum:
Dedem, babam ve amcam gibi makul bir insan olduğuma göre, ben de İstanbul Teknik Üniversitesi'nde mühendislik okumalıydım, (...)
Sayfa 293 - Yapı Kredi Yayınları, 18. Baskı, 2020Kitabı okudu
(...) hiçbir şey için yeterince üzülüp sevinemeyecekmiş gibiydim.
Sayfa 282 - Yapı Kredi Yayınları, 18. Baskı, 2020Kitabı okudu
Ona istediğim gibi inanamasam bile, Allah'ın, dedikleri gibi her şeyi bilen bir varlıksa çok zeki olacağını ve benim ona niye bir türlü inanamadığımı da anlayıp bağışlayacağını aklımın bir köşesiyle kuruyordum.
Sayfa 177 - Yapı Kredi Yayınları, 18. Baskı, 2020Kitabı okudu
Belki de Allah'a o kadar inandıkları için yoksul kalmışlardı.
Sayfa 172 - Yapı Kredi Yayınları, 18. Baskı, 2020Kitabı okudu
Hissettiğim korku, Türk laik burjuvasinde hep olduğu gibi Allah'tan korkmak değil, Allah'a fazla inananların öfkesinden korkmaktı.
Sayfa 171 - Yapı Kredi Yayınları, 18. Baskı, 2020Kitabı okudu
Melling ile Hatice Sultan küçük bir entelektüel keşif yapmış ve birbirlerine yazdıkları mektuplarda Atatürk'ün 1928'deki "Alfabe Devrimi"nden yüz otuz yıl önce Türkçeyi Latin alfabesiyle yazmaya başlamışlardı.
Sayfa 68 - Yapı Kredi Yayınları, 18. Baskı, 2020Kitabı okudu