Orhan pamuk un mimarlık fakültesinin ilk yıllarına kadar olan anılarını anlatıyor kitap. İstanbul'u, Beyoğlunu, Eyüpü, Taksimi, Fatihi, Haliçi, üniversiteyi, arkadaşlarını, ilk aşkını, annesini, oturdukları apartmanı iyi kötü bütün hislerini ortaya koyarak sunuyor. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen her detayı hatırlıyor, her konuşmayı hafızasında canlandırabiliyor. Analizleri yoğun, üzerinde düşünülesi. 1960 ve 70 lerin İstanbulunu geçmişe özlem duyarak anlatması da dokunaklı. Melling, Utrillo gibi isimlere detaylı yer vererek onları da öyküsüne dahil ediyor. Resmetmeyi çok sevmesi, sık sık zaman ayırması, okuldan kaçışları, ilerleyen zamanla mimarlık okumak istememesi ve bunun üzerine ailesiyle çatışması derken birden yazar olmak istemesini keşfetmesiyle son buluyor.