Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.38
High Rated İstanbul Hatırası (Cep Boy) Reviews
You can find High Rated İstanbul Hatırası (Cep Boy) quotes, high rated İstanbul Hatırası (Cep Boy) book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
8.8Out of 10
Hem polisiye romanlarına hem de tarihe meraklı olan herkesin okuması gereken eşsiz bir eser. İşlenen cinayetleri kimin işlediğini son sayfasına kadar öğrenemeyeceksiniz ve merakta kalacaksınız. Bu eserde istanbul tarihi ve Mimar Sinan hakkında da değişik bilgiler edineceksiniz. Şimdiden herkese keyifli okumalar dilerim.
İstanbul Hatırası
Ahmet Ümit'in bu romanında baş karakter adından da anlaşılacağı üzere İstanbul.
Ve bence Ahmet Ümit bir İstanbul aşığı. Okuduğum diğer kitaplarından da anladığım üzere İstanbul hakkında çok ince bilği ve kültüre sahip.
Hoş konu İstanbul olunca kaç bin yıllık kültür mirası söz konusu oluyor.
İşte Ahmet Ümit de buradan esinlenerek bu romanı yazmış.
İstanbul'un kirletilmiş silüeti dokusu bozulmuş ve rant için hiçe sayılmış parçalanmış toprakları.
Oysa imparatorluklar şehriydi Yedi tepeli kent.
Baş komiser Nevzat ve ekibi için çözülmesi gereken bir seri cinayetler.
Ve bir şekilse bağlantı kurulan İmparatorlar ve tarihi eserler. Ölülerin avuçlarına bırakılan dönem sikkeleri.
Ölenler ise İstanbul'un rant için el birliği ile yok etmeye çalışan para göz insanlar.
Ve baş komiser Nevzat ı ters köşe yapan eski dostlar.
Çok sürükleyici ve buram buram İstanbul kokan bir romandı.
Tabsiye ederim.
Bir polisiye romanı istiyorsanız bu kitap tam size göre. Eğer daha Ahmet Ümit 'in hiçbir kitabını okumamışsanız ilk önce bu kitabıyla başlayabilirsiniz ama 13 yaşından büyüklerin okumasında fayda var. Eğer 13 yaşından küçükseniz Masal Masal İçinda kitabı okunabilir.
Gelelim kitapla ilgili yorumlarıma,
kitap size İstanbul'un tarihi hakkında birçok bilgi veriyor. Tarih ve polisiye bileşimi bir kitap. Dil ve üslup bakımından iyi denebilir. Kitabı önceden okumama rağmen yine ilk okuduğum zamanki heyecanımla okudum. 7 maktul, 7 tarihi yer, Roma ve ondan önceki dönemlerin sikkeler... Bu kitap size bir kitaptan fazla şey katacağına eminim. Sevgilerle herkese iyi okumalar.
Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir!
"İnsanlara bakıyorduk, fedakarlığını yitirmiş, sevincini yitirmiş, sevgisini yitirmiş, umudunu yitirmiş, onurunu yitirmiş... Kendini yitirmiş... Zavallı bir topluluk, başarıyı mutluluk zanneden..."
Kitapta yer alan bu cümle tüm eseri yansıtıyor aslında. Kral Byzas'ın efsanevi kenti Byzation'dan, Constantinus'un başkenti Constantinopolis'e oradan da Fatih Sultan Mehmet'in gül bahçesi Konstantiniyye ve daha nicelerine değinerek çalınmış umutların şehri günümüz İstanbul'una kadar uzanan tarihle harmanlanmış yedi ürpertici cinayetin hikayesini anlatan polisiye bir eser.
Sarayburnu'nda Atatürk heykelinin önüne bırakılmış bir cesetle başlayan roman birbiri ardına işlenen 7 cinayeti çözmeye çalışan Başkomiser Nevzat ve ekibinin başından geçenleri, İstanbul'un tarihini ve tarihi eserlerini ustalıkla kullanılmış bir dille anlatıyor.
Yaşadığımız şehir hakkında çoğu şeyi bilmediğimizi gösteren kitap hem bunlar hakkında kısa kısa bilgiler verirken hem de bu alana ilginizi arttırarak bu kitaptan sonraki okumalarınızın içeriğini belirliyor.
Okuyup okumamak arasında kalanların kesinlikle tereddüt etmeden başlaması gerek.
Ahmet Ümit üstüne daha iyi polisiye yazan bir yazar daha tanımam. Okurken içinde yer alırım kitapların kimi zaman polis olur suç üstü bakar kimi zaman da olay yerinde inceleme yaparım. Tam buldum derken yeniden kaybolurum. Öyle güzel öyle nefis bir kalem. Teşekkürler Ahmet Ümit...
Bir sürü kitabını alıp kitaplığıma koysam da okumak ilk kez kısmet oldu ve çok üzüldüm. Neden daha önce okumamışım
🪙Başkomiser Nevzat, yardımcıları Ali ve Zeynep, öldürdükleri kurbanları İstanbul’un en önemli tarihi anıtlarının önüne, ellerinde o döneme ait sikkelerle bırakan katil veya katillerin peşine düşmüşlerdi. Her yeni kurbanla beraber, Nevzat ve ekibinin araştırmaları derinleşiyor, şüpheliler çoğalıyor ama sonuca varılamıyordu. İstanbul’un güzelliğini bozan, tarihi katledenlere savaş açan İSD üyeleri mi, yoksa tarihi koruma bahanesiyle ceplerini daha da doldurmayı hedefleyen iş adamları mı gerçek faillerdi? Yeni cinayetler, tarihi anıtlar, İstanbul tarihi yarımadada devam eden soruşturma derlen olaylar devam ediyor. Hele final bölümü biç beklenmedik şekilde okuyanı şaşkına çeviriyor.
🪙Kitabı okurken kendime çok kızdım çünkü Dan Brown’ın tüm kitaplarını almış okumuş biri olarak aynı hisleri bende uyandıran, hatta İstanbul’da geçtiği için çok daha fazla hoşuma giden bu kitabı nasıl bu kadar geç okudum Anlatılan tüm eserleri, gidip gördüklerim olsa da, internette arayarak inceledim. İstanbul’un tarihi konusunda ne kadar bilgisiz olduğumu, tarihin korunması için yapılanların maalesef yetersiz olduğunu öğrendim. Hem bu kadar tarihi detayı hikayeye koyup hem de bir kere bile okuyanı sıkmayan kaç kitap vardır ki? Okurken, evden çıkamadığımız pandemi günlerinde İstanbul’u gezmiş, kokusunu almış, seslerini duymuş gibi hissettim. Nevzat karakteri acısıyla, üzüntüsüyle, İstanbul sevgisiyle çok sevdiğim bir kişi oldu. Benim gibi Ahmet Ümit okumaya geç kalanlar varsa kesinlikle tavsiyemdir
İstanbul Hatırası
Kısaca konusuna değinirsek...
Kral Bzyantion'dan başlayan ve günümüze kadar uzanan, oldukça değişik ve çözülmesi güç cinayetler...
7 Kurban
7 Hükümdar
7 Tarihi Mekan
7 Tarihi Sikke...
Kurbanları tarihi mekanlara, her bir hükümdara gönderme olarak avuçlarına bir sikke konularak bırakılıyor. Bu şekilde bırakılarak, katillere bir mesaj vermek istiyor.
7 Kurbanın tek ortak özelliği; şehri yağmalamak, şehri talan etmek...
Başkomser Nevzat ve Ekibini nefesinizi tutarak okuyacaksınız.
Film izler gibi okudum, Her bir anı gözümde canlandı diyebilirim.
Sonlara doğru öyle bir yerde aydınlanma yaşadı ki Başkomser Nevzat onunla birlikte durdum düşündüm ve 'Hayır' dedim. Böyle olmamalıydı sonu. Ve işte öyle bir an var kii sonlara doğru gözyaşlarıma hakim olamadım.
Son olarak, bir kez daha anladımki, Ahmet Ümit ters köşeleriyle okurlarını şaşırtmayı çok seviyor. Tabii ki de katiller benim tahmin ettiğim kişiler çıkmadı; Kitabın sonunda katilleri öğrenince, Başkomser Nevzat gibi ben de bozguna uğradım, tarumar oldum...
İSTABANBUL HATIRASI
Ahmet Ümit'in okuduğum ilk kitabı ve iyiki de bu eserle tanışmışım dediğim polisiye bir kitap. Okurken çok keyif aldım kitabı akıcı ve güzel bir dille anlattığı için daha sürükleyici olmuş. Kitapta İstanbul'da peşpe işlenen yedi cinayet ve her cinayetin sonunda bir ipucu. Başkomiser Nevzat, Ali ve Zeynep bu ipuçlarını takip ederek katili veya katilleri bulmaya çalışıyorlar. İstanbul'un tarihini ve tarihi eserlerini konudan sapmadan bize anlatarak İstanbul'un tarihi hakkında pek çok bilgi veriyor. Kitabın başından beri katil kim sorusuna cevap aradım fakat kitabın sonunda hiç tahmin etmediğim bir sonuçla karşılaştım.
İstanbul Hatırası
Okudum bitti. Ahmet Ümit'ten en sevdiklerimin arasında ikinci sıraya girdi.
Severek okudum. Ben ki tarihi bilgilerde sıkılan insan, sıkılmadan okudum. Öyle güzel anlatmış ki İstanbul Tarihini yazar gel de merak etme o müzeleri. Hem polisiye hem tarihi bir kitap.
Yazar yine ters köşe yapmış. Bir kaç arkadaşım hemen katili bulmuş lakin ben bulamadım. İyi ki de hemen bulamadım diyorum.. Heyecanı kalmıyor bulunca.
Konusu
Bir gün tarihi bir yerde bir ceset bulunmasıyla başlıyor. Tabi cesetlerin devamını da geliyor seri katil olayı var. Bir ceset üzerinde araştırma yapılırken hop bir başka ceset ortaya çıkıyor. Tabi cesetleri öyle bir şekilde bırakıyor. Diğer olay yerini işaret ediyor ama gel gör ki o kadar tarihi yer var ki tahmin etmek zor. Cesetlerin ellerine tarihi antik para sikkesi bırakıyor. Her sikkenin bir olayı var. Hangi dönemde olduğu, döneminde önemli olayları anlatılıyor.
Kim bu katil diye diye bitirdim.. Katili öğrendiğim zaman yaşadığım şokun etkisindeyim halen. Hele o son sayfalar yok mu aklıma geldikçe hüzünleniyorum. Keşke öyle bitmeseydi dedim. Niye beni ağlatıyorsunuz ya....
Özlemişim Nevzat Başkomiseri, Ali ve Zeynep'in tatlı atışmalarını okumayı.
Polisiye okumayı sevenlere şiddetle tavsiye edilir.
Öyle bir boşluğa düştüm ki anlatamam. Sanki bende başkomiser Nevzat ile komiser Zeynep ve komiser Ali ile o cinayetli çözmeye çalıştım. Gerçekten gördüm o ölü bedenleri. Gerçekten tuttum elimde cesetlerin ellerindeki sikkeleri. Binbir tahmin yürüttüm katil kesin bu kesin şu diye. Ama böylesi bir son asla tahmin etmemiştim. Katillerin yaralı ve bir noktada sonuna kadar haklı olabilecek kişiler olduğunu anlayamamıştım. Böylesi güzel bir hikaye böylesi merak uyandırıcı 7 cinayet. İstanbul tarihinden 7 hükümdar. Nice eserler, anıtlar, türbeler, camiler , kiliseler. Kimin aklına gelirdi ki böylesi unutulmayacak cinayetler. Akılda kalacak bir roman aynı zamanda fazlaca tarih bilgisi edinebileceğiniz bir eser. Ahmet Ümit polisiye romanlarının imparatoru bence. Etkisinden çıkamayacağınız sonunda ters köşe olacağınız ve kitabı okurken sıkılmadan heyecanla devam edip asla bitmesin istemeyeceğiniz bir hikayesi var. Herkesin mutlaka okuması dileği ile. Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim kendinize iyi bakın hoşçakalın