İstanbul Hikayeleri

Peyami Safa
8/10
75 Kişi
249
Okunma
46
Beğeni
3.382
Görüntülenme
Peyami Safa’nın İstanbul Hikâyeleri 36 hikâyeden oluşmaktadır. İlk olarak 1924’te yayımlan hikâyelerde anlatılan olayların neredeyse tamamında mekân İstanbul’dur. Fakat hikâye edilenler sadece İstanbul’un değil, bütün ülkenin ortak sorunlarıdır. 19. yüzyıldan itibaren yaşanan medeniyet değişiminin sancıları, kadın erkek ilişkileri, Batılılaşmadaki problemler, tecrübesiz gençlerin yaşadıkları sıkıntılar gibi daha pek çok olgu ve olay bu hikâyelere konu olmuştur. İstanbul Hikâyeleri, Peyami Safa’nın sanat ve dünya görüşünün izlerini taşıdığı gibi, daha sonra ortaya koyacağı eserler hakkında okuyucusuna bazı küçük ipuçları da vermektedir.
203 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

203 syf.
7/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Romanın Ayak Sesleri
Peyami Safa 20. yüzyılda ülkemizin yetiştirdiği , bana göre en büyük birkaç edebiyatçıdan , romancıdan biridir. Onun bir metniyle karşılaşınca üslubundan tanıyabiliriz , ismine bakmasak bile. Tıpkı Sabahattin Ali , Oğuz Atay , Orhan Pamuk gibi. Yazarın ilk gençlik yıllarından başlayan bu hikayeler , henüz yirmili yaşlarının başına uzanır. Adeta
İstanbul Hikayeleri
İstanbul HikayeleriPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2018249 okunma
203 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Hayat bir hikayedir ne kadar uzun olduğu değil ne kadar güzel olduğu önemlidir
İstanbul Hikayeleri
İstanbul Hikayeleri
İstanbul Hikâyeleri 36 hikâyeden oluşan güzel bir eser. 1924'te geçen hikâyeleri anlatılıyor. Hikâyelerin çoğu kadın erkek ilişkileri, medeniyet değişimi, Batılılaşma, tecrübesiz gençlerin yaşadıkları sıkıntıları kaleme almış yazarımız. Eserde her kesime hitap eden hikâyeler var. Ben çoğunu severek okudum. Aklımda en çok kalan hikâye ise Unutmadın Değil mi? Bu hikâye'ye bayıldım. Severek evlenen ve evliliklerinin onbeşinci gününde Şam'a sevk edildi Yüzbaşı Kâmil ve eşi Şaziye'nin hikâyesi, ilk gitti günlerde mektupların ardı arkası kesilmez. Ama zamanla mektuplar gelmemeye başlar, ve uzun bir süre eşinden mektup bekleyen Şaziye artık geçmişe bir sünger çeker ve hayatına kaldığı yerden devam eder. Yüzbaşı Kâmil'e ne olmuştu? Yıllar sonra hiç ummadığı anda Şaziye'yi büyük bir sürpriz bekler. Gözlerim doldu hikâyenin son satırlarında. Ben severek okudum kitap dostlarım tavsiye ederim, Kitap'la kalın 1k ailesi
İstanbul Hikayeleri
İstanbul HikayeleriPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2018249 okunma
203 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kapak resmi pek tatlı bu kitabımız Peyami Safa'nın gazetelerde yazdığı hikayelerin bir derlemesinden oluşuyor. Tam 36 küçük hikaye mevcut. Bundan yaklaşık 100 sene önce yazılmış. Genelde evlilik hayatı, kadın-erkek ilişkileri üzerine kurulmuş konular. Bunu yaparken de yalan, sadakat, güven, ölüm gibi temalardan sıklıkla faydalanıyor. Farklı olayları okurken keyif alıyor, bazı dersler çıkarıyorsunuz. Evlilikteki sorunlar üzerine fazlaca durulmuş. İsmine ve kapağına bakarak çocuk kitabı olarak önermem çünkü içerisinde bir çocuğun zihnini bulandırabilecek sahneler birkaç yerde vardı. Onun haricinde Peyami Safa'nın beğenmediğim bir eseri olmadı, bu kitabı da 8 puanı gayet hak ediyor. Bu tarz bir kitap okumak isteyenlere tavsiyemdir.
İstanbul Hikayeleri
İstanbul HikayeleriPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2018249 okunma
203 syf.
7/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Kadın ve erkek
Erkeklerin kadınlarla, kadınların da erkeklerle imtihanı... Aldatan erkekler ve kadınlar, aşka kapılıp pişman olan erkekler ve kadınlar var hikâyelerin çoğunda. Dürtülerini kontrol edemeyip hata yapıyorlar. Hepsinde de insanın o ilkel taraflarını görüyor ve tiksiniyorsunuz. Sanırım Safa'nın en bayağı, en aptal ve muvazenesiz karakterleri bu
İstanbul Hikayeleri
İstanbul HikayeleriPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2018249 okunma
203 syf.
7/10 puan verdi
Peyami Safa'nın Osmanlı'nın son dönemi İstanbul'unda geçen ve o dönem gazetelerde yayımlanan kısa hikayelerinden oluşuyor. İlk defa kitap haline getirilmiş. Safa'nın sonraki yıllarda romanlarında kullanacağı kadın ve erkek prototipleri ta o hikayelerde oluşturduğunu görebiliyoruz. Ancak hikayelere bakarsak o dönem İstanbul'unda herkes birbirini aldatıyor. Çarşaflar içindeki bir bakışın peşine bile hemen ilişkiye giriliyor, namus hak getire... Bunları bir batılı yazsa oryantalist derdik ama Safa -eleştiri babında- yazsa bile nasıl bir İstanbulmuş öyle dememek elde değil.
İstanbul Hikayeleri
İstanbul HikayeleriPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2018249 okunma
203 syf.
6/10 puan verdi
·
24 günde okudu
İstanbul Hikayaleri 36 hikayeden oluşmaktadır. Bu hikayeler hep İstanbul içinde geçmekte ama konularına bakacak olursak dönemin -1924'te yayımlanmış- ortak sorunlarını ele alıyor. Ahlak, aile, evlilik vb. konuları işlenmiş.
İstanbul Hikayeleri
İstanbul HikayeleriPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2018249 okunma
203 syf.
·
Puan vermedi
peyami safa'dan hikayeler
yaklaşık 200 sayfalık bu hikaye kitabını istanbul'da ikâmet ettiğim için adından dolayı merak edip almıştım. ayrıca yazarının peyami safa oluşu daha çok merak etmemi sağlamıştı. peyami safa'dan bir roman okuyanlar hangi konular hakkında yazdığını az çok bilirler. toplumun yozlaşması, kadın-erkek ilişkileri, batı'ya karşı özentilik, türk aile yapısının batı aile yapısına evrilmeye başlamasıyla beraber ahlaksızlıklar çukuruna düşmesi vs vs. bu hikayeler de aslında romanlarının bir özeti gibiydi. nasihat verici, ders çıkartıcı, ibret alınacak hikayeler vardı içinde. en sevdiğim hikaye de sanırım "En İyi İzdivaç Bu mu?" olabilir. çünkü belli bir hayat felsefesi veriliyordu ve hayatı olduğu gibi kabul etmenin erdemini işliyordu. ancak bazı hikayelerde şimdi ne okudum, buradan çıkartmam gereken sonuç ne ki dediğim de çok oldu, duygulandığım da, vay be iyiymiş dediğim de, eh ama bu kadarı da fazla başka konu mu yok diye sitem ettiğim de. kısacası çerezlik okunabilecek pek sıkıcı olmayan bir kitap. özellikle peyami safa ve türevleri üslupları seviyorsanız tavsiye edebilirim.
İstanbul Hikayeleri
İstanbul HikayeleriPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2018249 okunma
203 syf.
7/10 puan verdi
NOKTA ATIŞI HİKAYELER Geçenlerde ekşide takılırken, ne hikmetse bir konu altında Baturay Özdemir ve Youtube'a yüklenen stand-up gösterisine denk geldim: Yerli ve Kirli. Dedim biraz seyredeyim, ne de olsa vaktim az, baydığı yerde kapatır işime gücüme bakarım. Ama o da ne! Sen kendini bir kaptır, saatin nasıl geçtiğini anlama, arada ayılma
İstanbul Hikayeleri
İstanbul HikayeleriPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2018249 okunma
203 syf.
·
Puan vermedi
İstanbul Aşkları
1924 yılında yayımlanan eserin içinde yer alan hikâyelerin çoğu yaşanmış olduğu için yazar kaleme alırken daha kapalı bir anlatım tercih etmiş ki okurken gizem katmış diye düşünüyorum. Kadın erkek ilişkileri, yasak aşk, hayal kırıklıkları, intihar, Batı hayranlığı ve Batıya ayak uydurma çabalarının getirdiği çaresizlik bizlere kendi özünden
İstanbul Hikayeleri
İstanbul HikayeleriPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2018249 okunma
203 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Harika bir kitap okudum.Peyami Safa okumak ayrıcalık bence.Kitabimiz207 sayfa.30 güzel hikayelerden oluşuyor.Gecmisten günümüze baktığımda ne değişmiş acaba diye düşünmekten kendimi alamadım. Özellikle;Pic, Pera' nin Cilvesi, Yeşil Göz, Beyaz Perde Karşısında, Güzel Nazan Hanım ' in Hikayesi, Kırmızı Ev hikâyeleri hafızama kazındı.Tavsiye ederim.
İstanbul Hikayeleri
İstanbul HikayeleriPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2018249 okunma

Yazar Hakkında

Peyami Safa
Peyami SafaYazar · 125 kitap
Peyami Safa (d. 1899, İstanbul - ö. 15 Haziran 1961), Türk hikâye ve romancısı. Server Bedi takma ismini de kullanan yazar romanlarının yanı sıra, düşünsel yapıtları, polemikleri, köşe yazarlığı ve gazeteciliği ile de tanınır. Servet-i Fünun dönemi şairlerinden İsmail Safa'nın oğludur. Sivas'a sürgüne gönderilen babasının orada ölmesi üzerine 1901 yılında iki yaşında yetim kalmış, bu yüzden "Yetim-i Safa" adıyla anılmıştır. Babasız büyümenin acılarının yanı sıra, sekiz dokuz yaşlarında yakalandığı bir kemik hastalığı dolayısıyla 17 yaşına kadar, bu hastalığın fiziksel ve ruhsal bunalımlarını yaşamıştır. Doktorlar kolunun kesilmesinde karar kılmış, fakat Safa bunu kabul etmemiştir. Daha sonraları bu günlerdeki tecrübelerini "9. Hariciye Koğuşu" adlı romanında okurlarıyla paylaşır. Hastalık ve savaşın yol açtığı maddi sıkıntılar dolayısıyla öğrenimini sürdürememiş, 13 yaşında hayatını kazanmak ve annesine bakmak için Vefa İdadisi'ndeki öğrenimini yarıda bırakmıştır. Karton Matbaası'nda bir süre çalışan Peyami Safa, Posta - Telgraf Nezareti'ne girmiş, I. Dünya Savaşı'nın başlamasına kadar orada çalışmıştır (1914). Daha sonra Boğaziçi'ndeki Rehber-i İttihat Mektebi'nde öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Dört yıl çalıştığı bu okulda, hem öğretmiş, hem de kendi çabasıyla Fransızca'sını ilerletmiştir. Buradaki izlenim ve deneyimlerini "Biz İnsanlar" adlı eserinde kullanmıştır 1918 yılında ağabeyi İlhami Safa'nın isteğine uyarak öğretmenlikten ayrılmış ve birlikte çıkardıkları "20. Asır" adlı akşam gazetesinde "Asrın Hikâyeleri" başlığı altında yazdığı öykülerle gazetecilik yaşamına başlamıştır. İmzasız olarak yazdığı bu hikâyelerin tutulması üzerine Server Bedi takma adını kullanmaya başlayan Peyami Safa, daha sonra 1921'de Son Telgraf gazetesinde yazmış, oradan da Tasvir-i Efkâr'a geçmiştir. Daha sonra Cumhuriyet gazetesine geçmiş, 1940 yılına kadar bu gazetede fıkra ve makalelerinin yanı sıra, roman da tefrika etmiştir. 1960'lı yıllara kadar başta Milliyet olmak üzere birçok gazete ve dergide yazan Peyami Safa 27 Mayıs'tan sonra Son Havadis gazetesinde yazmaya başlamıştır (1961). Aynı yıl Erzurum'da yedek subaylığını yapmakta olan oğlu Merve'nin ölümü üzerine büyük bir sarsıntı geçiren Peyami Safa, iki üç ay sonra İstanbul'da vefat etmiştir. Edebî hayatı İlk romanlarında sola yakın görüşler taşıyan Peyami Safa, bir hastanın psikolojisini anlattığı otobiyografik romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nu (1931) Nazım Hikmet'e ithaf etmişti. Bu roman hariç, 1922-1939 yılları arasında yazdığı Mahşer (1924), Şimşek (1928), Fatih-Harbiye (1931) ve Biz İnsanlar (1939) adlı romanlarında Doğu-Batı sorunsalını karakterlerde somutlaştırarak işledi. Safa, bu romanlarında, ruh hallerini çözümlemede, kurguda, dilinin kıvraklığında, anlatım tekniklerindeki denemelerde başarılı bulunurken romanlarında düşünceyi öne çıkarması dolayısıyla eleştiriler aldı. II. Dünya Savaşı sırasında Nasyonal Sosyalistlere yakınlaşmasıyla dikkat çeken Safa'nın gerçekçi roman çizgisi Matmazel Noraliya'nın Koltuğu (1949) ile mistisizme yöneldi. İlk uzun hikâyesi "Gençliğimiz"i 1922 yılında neşreden Peyami Safa, para kazanmak amacıyla yazdığı kitaplarında, ilk defa ağabeyi İlhami Safa'nın takma ad olarak kullandığı, annesi Server Bedia Hanım'ın adından uyarladığı Server Bedi müstear adını kullanmış, bu takma adla yüzlerce eser vermiştir. Bunlar arasında en sevilenler Cingöz Recai macera romanları ile Cumbadan Rumbaya adlı romanı olmuştur. Peyami Safa, Türk kültür yaşamında yayımlandığı yıllarda hayli etkili olmuş Hafta, Kültür Haftası (1936, 21 sayı) ve Türk Düşüncesi (1953-1960, 63 sayı) dergilerini çıkarmıştır. Asıl ününü romancı olarak yapan Peyami Safa, bazı uzun öyküleri ile de dikkati çekmiş, yazar Batılı kaynakların bir "Zalim" olarak tanıttıkları hun hükümdarı Attila'yı aklamak amacıyla aynı adda bir de tarihsel roman yazmıştır. Tüm bu üretkenliğine rağmen yeterince tanınmamış ve tanıtılmamıştır. Hakkında yapılan çalışmalar Prof. Dr. Mehmet Tekin, Doç Dr. Mehmet Önal ve Dr. Nan a Lee Peyami Safa hakkında birer doktora tezi vermişlerdir. Beşir Ayvazoğlu'nun yazar (Peyami Safa) hakkında Ötüken Yayınları'ndan çıkmış, biyografik bir eseri bulunmaktadır. Zülfikar Uğur Yıkan, 2004 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde "Peyami Safa'nın Server Bedi İmzalı Romanları" konulu Yüksek Lisans tezini hazırlamıştır. Yazar-çevirmen Sabri Kaliç 2011 yılında Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" romanını "Exterior Diseases - Ward: 9" adıyla İngilizceye çevirmiştir. Ayrıca internet üzerinde Peyami Safa hakkındaki bilgilere ulaşabilceğiniz " peyamisafa.biz " şeklinde bir internet adresi mevcuttur.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.