İstanbul İstanbul

Orhan Kemal

İstanbul İstanbul Quotes

You can find İstanbul İstanbul quotes, İstanbul İstanbul book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ben yeni malzeme değil, kirası ödenebilen bir çatı, kaynayan bir tencere, bol kâğıt ve kaygısız bir zamana muhtaçtım.
Sayfa 49 - Everest Yayınları - 1. BasımKitabı okudu
<<önsöz>>
Öykülerinde önemli yer tutan kadınların yaşamdaki duruşlarıyla ilgili olarak Hatice Ocak şu saptamayı yapar, "Orhan Kemal hikâyelerinde bir yandan çaresiz kadınları dile getirirken bir yandan da ezilme duygusunu yazgı olarak kabul etmeyen güçlü kadın kahramanlara yer verir. Hayata gerçekçi gözlerle bakan yazar, var olma mücadelesinde, fark edilebilmek için bir arzu nesnesi olmayı bile kabul ederek kurtulma yolu arayan kadınların ve kadını aşağılamayı, küçümsemeyi doğal sayan erkeklerin yaklaşımını gösterir. Yaşadıkları kıstırılmışlık ve imkansızlığa karşın, gerçeğin acımasız soğuğundan, tükenmeyen hayalleriyle umutlarını diri tutma uğraşı vererek korunmaya çalışan insanların içinden seslenir. Ve çocuklar... Yazarın küçük insanları arasında çocuklar da büyük bir yer tutar. Bu çocuklardan kimi aile bütçesine destek olmak için çalışır kimi maddi sıkıntılar nedeniyle hayallerine veda eder kimisi ise suça itilir. Ekmek kaygısının küçük yaşlarına rağmen onları da etkilediği öykülerde vurgulanan durumlardandır. Çocukların yaşadıkları acı anılara, zorlu yaşam şartlarına da değinilir. Çocukların savunmasızlığı ve masum oluşları vurgulanır. Yaşanan olumsuz durumların sorumluları, çocuklara eziyet edenleri, onları kötü yola sürükleyenleri ve bozuk toplum yapısını eleştirir."
Sayfa 11 - 12 - 1. Basım: Aralık 2021 - Everest Yayınları
Reklam
☆iki buçuk☆
İşte gene hiç sevmediği bir duruma düşmüştü! Bin kez söylemişti kendi kendine ki, "Dolmuşa bindiğim zaman değil, inerken parayı vereceğim bundan sonra!" Olmuyordu, olmuyordu, Allah belasını versin. Bundan önce bir değil, beş değil, belki de on, on beş, yirmi sefer hep aynı duruma düşmüş, şoförle takışmıştı. En temizi, dolmuştan ineceği yere gelince, inmeden önce parayı vermekti. Bir süre öyle yapmıştı. Ama bu sefer, bu sonuncu sefer... Durak kalabalıktı. Birkaç kişi koşmuşlardı, çevik bir davranışla girivermişti arabaya. Solunda iki kişi. En sağdaydı. Yanındaki bozuk paraların en küçüğü iki buçukluk. Öteki müşteriler verince o da onlara uymuş, uzatmıştı iki buçukluğu. Şoför almış, ötekilerin iki buçuk, beşliklerinin üzerini vermiş, onunkini... Bu sırada en soldaki inip bir başka yolcu binmeseydi şoför herhalde paranın üstünü verecekti. Çünkü davranışı öyleydi. Ama yolcu, "Cağaloğlu!" deyince, şoför yeni müşteriyle konuşmaya dalmış, iki buçuğun üstünü unutmuştu. Ne yapmalıydı şimdi? "Şoför Efendi, iki buçuğun üstünü unuttunuz!" dese, şoför belki de, "Ne biliyorsun unuttuğumu?" diye bozabilirdi. Bozmasa bile, dolmuş yolcuları şöyle bir bakarlar, içlerinden, "Amma da para canlısı ha!" gibilerden geçirebilirlerdi. Başkalarının onun hakkında böyle düşünmelerini istememekle beraber, bu türlü düşündüklerini belirtircesine yan yan bakmalarından nefret eder, cinleri tepesine toplanırdı.
Sayfa 185 - 1. Basım: Aralık 2021 - Everest Yayınları
☆tokat☆
"Hey Allah..." diye homurdandı. "Eylül başında adalet mi bu?" Herkesin paltosu, pardösüsü, tabanları sağlam ayakkabıları, ceplerinde mangırları vardı. Evet, çalışıp ya da çalıştırıp kazanmışlardı, ama her çalışan ya da çalıştıranın kazandığı kural değildi. Örneği, kendisi! Kırk beş yılın hiç değilse otuz yılı çeşitli işlerde çalışmakla geçmişti. Ne fabrikası kalmıştı, ne kasabı, ne bakkal çıraklığı, ne de garsonluğu! Daha düşünecek, belki de dinden imandan çıkacak, "Allahın kancık kulu'na basacaktı gamatoyu. Böyle meteliğe kurşun attığı zamanlar dinden imandan çıktığı çok olurdu. Açlık neyse, ille sigarasız kaldığı günler dinden imandan sık sık çıkar, ekmek peynir, hele sigaraya kavuştu mu, tövbe istiğfar ederek dine yeniden girerdi.
Sayfa 28 - 1. Basım: Aralık 2021 - Everest Yayınları
İşsiz adam alıcı kuştan beter, sırtlan gibi. Aç adamda tövbe merhamet olmuyor!
Sayfa 81 - Everest Yayınları - 1. BasımKitabı okudu
Pırıl pırıl ayın altında sakin deniz, moturun hafif hafif pat patı, kadın karaltısının hıçkırığı, şehrin karanlık çizgisi üstünde yanıp sönen yeşil, mavi, kırmızı ışıklar…
Sayfa 146 - Everest Yayınları - 1. BasımKitabı okudu
Reklam
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.