Sözler ve Alıntılar
Bir iddiaya göre Beykoz’un asıl adı ‘Beykos’dur. Bu iddiayı öne sürenlere göre, ‘kos’ un köy anlamına geldiğinden, burada da Beyler oturduklarından ‘Beylerköyü’ demek olan Beykos denmiş.
Üstat sallıyor maalesef
Evliya çelebi diyor ki: “Kadıköy semti kurulduktan sonra Üsküdar evleri Kadıköyü’nün yeni evleri karşısında ‘eski’ ve ‘dar’ kaldı. Bunun üzerine ‘eski’ ve ‘dar’ kalan bu semte, ‘Eskidar’ sonraları ‘Üsküdar’ dendi.
Kasımpaşalı
Bir darbımesel halini alan bir misal şudur: iki kişi kavga etmişler. Biri diğerine ağzına gelen küfürü savurmuş. Diğeri bütün küfür ve tahrikleri dinlemiş, sonunda yalnız bir:
-Haydi oradan Kasımpaşalı.. diye karşılık vermiş.
Kavga esnasında orada bulunanlar sormuşlar:
-Yahu adam sana bu kadar sövdü. Halbuki sen bir şey söylemedin. Yalnız bir ‘Kasımpaşalı’ dedin.
Bunu söyleyenler şu cevabı almışlar:
- Onun içinde her şey vardır.
Beyoğlu=Prens
Fatih, Rum Şarki Devletinin Trabzon’da bulunan şubesini de lağvettikten sonra imparatoru Edirne’de, oğlu Aleksi’yi de Pera’da oturmağa mecbur etti. Aleksi ‘Prens’ diye anılıyordu. Fakat Türkler kendilerine yabancı gelen bu ‘Prens’ kelimesini kullanmaktansa, prensin karşılığı olan ‘Beyoğlu’ kelimesini kullanmayı daha yerinde bulmuşlar. Aleksi’ye ‘prens’ yerine ‘Beyoğlu’ demeğe başlamışlar.
Kadıköy’ün ‘kadı’sı
Burada 1600’lü yıllarda Hıdır Mehmet adında hayırsever bir kadı otururmuş. Kadı Mehmet, burada herkese elinden gelen yardımı yapmış, kendini yalnız semte değil, bu köye civar olan bütün köylere, hatta İstanbul’a sevdirmiş ve kadılığını da semte isim olarak armağan bırakarak yeryüzünden göçmüş.
Beşiktaş
Semtin fetihten sonra Beşiktaş adı alması hakkında muhtelif rivayetler vardır. Bunlardan biri buradaki Bizanstan kalma sütunların üzerinde bazı beşik resimleri görülmesidir. Fetihten sonra “Beşikli Taş” denmiş. Ve bu ad söylene söylene “Beşiktaş” a inkılap etmiştir.
Emirgan
4. Murat, 1635 yılında Revan kalesini fethettiği vakit, kale muhafızı olan ‘Emirgün oğlu Tahmasb Kuli Han’ ile Kahya Murat Ağa af dilemişlerdi.
4. Murat bunları bin kişiden fazla maiyetleriyle affeylemiş. Hatta padişah kendisine Boğaziçi’nde Emirgan’ da bir Köşk yaptırdı. Bu yüzden semte de İran Kale muhafızının adı verilmiş oldu.