İstanbul Yıldızı

Gül İrepoğlu
"Avrupa fatihi olmaya hazırlanan bir padişahın tacı da Avrupalı fatihinkileriyle yarışmalıdır! Hatta onlardan daha muhteşem olmalıdır. Mukayese edenler onunkinin üstünlüğünde hemfikir olmalıdır. Maruzatım budur devletlim." Buna katılıyorum İbrahimim,evet. Amma bir başka husu daha vardır. Sen ki sarayda, şehirde esasen devlette olan biten her şeyden haberdarsındır. Dolayısıyla vezirlerle papaların bu nevi harcamalara girişmemizi katiyen arzu etmediği de malumundur muhakkak. Tam hayati bir sefere çıkar iken böylesi tuhaf ve böylesi gösterişli bir başlığa bunca masraf etmek evla mıdır?" diye söylenecek erkanın sesine kulak vermemek nice olur dersin?"
Elmas sıra dışı rengiyle olduğu kadar, olağanüstü parlaklığıyla da şaşırtıyordu; yıldız misaliydi ışığı. Geceleri gökyüzünün karanlığını delen yıldızların en parlağına öykünen.
Reklam
" O elmas garip bir yürek yavrum. Sayısız yıl önce donmuş o. Yerin altından kabaca o şekliyle çıkarmış olmalılar. Ve mükemmelleşmesi için yontarken üzerinde açılan çentikle içinden kırılmış aslında, dışına aksettirmese de."
Sayfa 158Kitabı okudu
Bir kıvılcım, yeniçerileri ateşlemeye yeterdi, alevleri çabucak koca bir ateşe dönüşürdü. Öfkeleri onların gıdasıydı aslında, katı çiğnenmesi zor bir gıda.
"Buyurduğunuz şüphesiz ki doğrudur devletlim.Ancak ben huzurunuzda güzelliklerden bahsetmeyi tercih ederim ve bu elmas sahici ve biricik güzelliğin ta kendisidir, yüreği andırır şekli onu daha da farklı kılar. İsmi de kendiyle müsemmadır : İstanbul Yıldızı... Şehrimiz yeryüzündeki en güzel yer olduğundan bu ismi vermişler elmasa da.
#istanbulyıldızı#gülirepoğlu#öykü#okudumbitti#özlemli_kitaplar İstanbul yıldızı efsanesi' ni biliyor musunuz? Derlerki...1500 lü yıllarda Hindistan da sarp bir dağ' da pek az kişinin bildiği bir maden varmış. Bir gün işçiler masmavi bir elmas parçası çıkarmışlar. Maden sahibi o elması bir yaşlı ustaya teslim etmiş. O da yürek biçimi vermiş elmasa, üzerindeki damarların gösterdiği yolu sanki o elmas yürek gibi atarmış. Babür şah'ın eline elmas geçmiş.Sevdiği kadına armağan etmiş,bir altın zincirin ucuna takılı taşı boynundan hiç çıkarmamasını ve hep yüreğinin üzerinde tutmasını istemiş. Ama kısa süre sonra hastalanmış ve uzandığı ölüm yatağı olmuş. Babür şah bir ah etmiş ki...sevgilisini boynundaki elmasla gömmüş. Cenazeyi hazırlanmasına yardımcı olan Cariye bir gece mezarı açarak mavi elması çalmış. Ve bu sıra dışı elmasın, dokunduğu her bedeni sarsacak başlamış,ama insan hırsını hesaba katmamış... MüzayedeTaçSaatKüpeBroş Öykülerde bu İstanbul yıldızı elması can bulmuş.Öykülere konu olmuş...
Özlem Yıldırım
Özlem Yıldırım
Kitap Aşktır
Kitap Aşktır
Resim