Nazım'ın Memleketimden insan manzaraları adlı harika kitabına nazire yaparcasına, en az onun kadar harika bir kitap. Baştan sonra İstanbul kokan hüzün dolu hikayelerin şiirsel bir ustalıkla anlatımı ile zaman yolculuğu yapıyorsunuz kitabı okurken.
Eski İstanbul ve günümüzde çoktan yok olmuş İstanbul insanı ve onun kendine özgü yaşantısını konu alan öykülerden oluşuyor kitap. Bu öyküler düz öyküler şeklinde değil de şiirsel olarak yazılmış. Bu şekilde öykünün etkisi daha da artmış. Her hikaye kendi içinde ayrı bir hüzün barındırdığından, bu şiirsellik sanki bir ağıt olmuş, her hikâye sonunda feryat ediyor adeta. Osmanlı son dönemi ile Cumhuriyetin ilk yıllarından kesitler şeklinde olan hikayeler dönemin aynası olmuş. Bazı bazı yazar günümüz İstanbul'u ile kıyaslayarak bir nevi eleştirel bir günah çıkarmada bulunmuş. Okurken bir İstanbul sevdalısı olarak çok zevk aldım, bahsi geçen her kişinin ardından yakınım gibi üzüldüm, o dönemlerde yaşayamadığıma isyan ettim.