Hiç kimse hiçbir hayvanı sevmiyordu. Evler ölüyordu. İnsanlar her gün biraz daha kötü oluyordu. Kadıköy Rıhtımı bütün martılarını başka denizlere gönderiyordu. Çocuklar merhameti öğrenecek tek bir canlı bulamıyordu.
Her şey paramparça, her yer kayıp, herkes dilsiz. İnsan ölülerine yetişemiyor. Azıcık yavaşlasa, azıcık soluk alayım, hayal kurayım, yaramı seveyim dese, dünyanın dışına düşecekmiş korkusuyla daha hızlı koşmaya başlıyor.
Sokak kedileri, ne olursa olsun bir eve kapılanmak istemeyen birkaç tanesi hariç, genelde bir ev bulunca yerleşen kedilerdir. Yani diğer kedilerden bir farkları yoktur. Yabani de değildirler. Sadece başlarına gelmiş olaylar yüzünden dikkatli davranma alışkanlığı edinmişlerdir, o kadar.