Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta O, Tanrıyla birlikteydi. Her şey Onun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey Onsuz olmadı. Yaşam Ondaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi. Tanrı'nın gönderdiği Yahya adlı bir adam orta ya çıktı. Tanıklık amacıyla, ışığa tanıklık etsin ve herkes onun aracılığıyla iman etsin diye geldi. Kendisi ışık değildi, ama işi ğa tanıklık etmeye geldi. Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık vardı. O, dünyadaydı, dünya Onun aracılığıyla var oldu, ama dünya Onu tanımadı. Kendi yurduna geldi, ama kendi halkı Onu kabul etmedi. Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı'nın çocukları olma hakkını verdi. On lar ne kandan, ne beden ne de insan isteğinden doğdular; tersi ne, Tanrı'dan doğdular.
(Yuhanna 1:1-14)
Bilim eylemlerin sonuçlarını gösterebiliyor ve insanlar kendileri adına eylemlerin doğru ya da yanlış olduğunu kolayca değerlendirebiliyorsa cennetin havucuna ve cehennemin büyük sopasına ihtiyacımız kalmıyor.