Saldırganlığın Doğası Üzerine

İşte İnsan

Konrad Lorenz

Öne Çıkan İşte İnsan Gönderileri

Öne Çıkan İşte İnsan kitaplarını, öne çıkan İşte İnsan sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İşte İnsan yazarlarını, öne çıkan İşte İnsan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlkesel nedenlerle aslında imkansız olmakla birlikte, diyelim ki, nedenleri çözümleyerek nihai bir ideal başarıya ulaştığımızda ve insanoğlu dünyada olup biten her şeyle birlikte kendi organizmasında etkili olan nedensellik zincirindeki bütün halkaları nihai biçimde kavradığında da istemekten vazgeçmeyecek ve bu kez de evrenin çelişkilerinden arınmış temel yasasının, evrenin aklının, yani “logos” un istediğini isteyecek, iradesi (istemi) logos' unki ile örtüşecektir. Bu düşünce sadece bizim bugünkü Batı düşüncemize yabancıdır o kadar. Eski Hint felsefesi ve ortaçağın mistik düşünürleri bu düşünceye hiç de yabancı değillerdi.
Sayfa 367Kitabı okudu
...tür içi' saldırganlık, türün hayatta kalmasını sağlar. Darwin'in "ne amaçla, hangi maksatla" biçimindeki sorusunu tür içi saldırganlığa da yöneltmek gerekir. Bazıları bu ilişkiyi hemen kavrayamayacak, hatta klasik psikanalizci düşünceye bağlı birine, saldırganlığın türün ayakta kalmasına yönelik bir işlevi, amacı olabilir mi? sorusunu yöneltmemiz, hayatı yıkıcı bir ilkeyi, saldırganlığı (kötülüğü) savunan küstah girişimlerden biri gibi yansıyacaktır.
Reklam
Kazlarda Onur ve Utangaçlık
Kazlarda galip mağlubu asla kovalamaz ve bu hayvanların arasında ikinci bir dövüşün daha yapıldığını hiç görmedik. Hatta aksine, dövüşten sonra erkekler bile bile birbirlerinden uzak durur; dışarıda, çayırlıklarda otlayan büyük sürünün arasında her zaman birbirlerine en uzak köşelerde karşımıza çıkarlar. Tesadüfen, yani her ikisinin de dalgınlığına gelip birbirlerine yaklaştıklarında, ölçüyü kaçırıp insanmerkezci perspektife düşmekten çekindiğim için aslında tarif etmeyi göze almamam gereken ve hayvanlarda gördüğüm belki de en tuhaf davranışı sergilerler: Kazlar böyle durumlarda ne yapacaklarını bilemez hale gelip utanırlar. Birbirlerinin "yüzüne" bakamazlar. Bakışları sürekli olarak görüş alanındaki diğer şeylere kayar durur; sevgilerinin ve nefretlerinin nesneleri tarafından hiç durmadan ve büyülü bir etkiyle birbirlerine çekilirler; ama sıcak metale değen parmağın gösterdiği tepkiye benzer şekilde her iki uçtan da ürküp aniden geri kaçarlar. Kazlar karşılaşmanın başından itibaren kanatlarını temizleme, gaganın ucundaki aslında var olmayan bir şeyi silkeleyerek atmaya çalışma vb. gibi, yer değiştirme niyetine yönelik faaliyetler de sergilerler. Ama arkalarını dönüp çekip gitmeleri de mümkün değildir; çünkü kaçış gibi görünebilecek her şey çok eski bir emirle önlenmiştir: "Haysiyetini koru! " Bu iki kazın halini gören insan, onlara acımaktan, içinde bulundukları durumun son derece utanç verici olduğunu düşünmekten kendini alamaz.
Sayfa 339 - CumhuriyetKitabı okudu
İçgüdüsel Ahlak
Çocuğun biri suya düşüyor, adamın biri de arkasından atlayıp onu kıyıya çekiyor; ardından davranışına yön veren ilkeyi anlamaya çalışıyor ve bu ilkeyi bir doğa yasası düzeyinde kavramaya çalıştığında şu tespitte bulunuyor: Yetişkin bir Homo sapiens erkeği kendi cinsinden bir çocuğu, kurtarabileceği bir hayati tehlike içinde görünce böyle davranır. Şimdi bu soyutlama (yasa) akıl ile çelişiyor mu? Elbette çelişmiyor. Kurtarıcımız içinden kendine aferin ! diyor, hem akla uygun hem de ahlaki davranmış olmaktan ötürü kendisiyle gurur duyuyor. Gelgelelim suya atlamadan önce bu soruyu sorup kendi kendine aldığı cevabın ardından kendine 'aferin' demeye kalkacak olsa, bu arada çocuk çoktan suyunu dibini boylamış olacaktır. İşte bizim Batı kültür cemaatine ait biri, böyle bir durumda, gene de içgüdüleriyle, doğal eğilimiyle hareket ettiğini kabul etmeyip, işi öğrenilmiş ahlaki yasalara bağlamaktan kurtulamadığı gibi, her babun maymununun da aynı durumda benzer bir kurtarma hareketine girişebileceğini kabul etmeye yanaşmaz!
Sayfa 402 - CumhuriyetKitabı okudu
Bütün önyargılardan uzak, tarafsız bir gözlemci, bugünün insanını bir elinde aklının armağanı olan hidrojen bombasıyla, öteki elinde de, aklının bir türlü alt edemediği, antropoid (maymun) atalarından kalma saldırganlık içgüdüsüyle görse, ona çok uzun bir ömür biçmezdi herhalde !
Sayfa 98 - CumhuriyetKitabı okudu
Daha iyi olan, her yerde iyinin düşmanıdır.
Reklam
33 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.