Başlangıçtan itibaren ilginç bir romanla karşılaşıyoruz. Yazar da durumu çok güzel açıklıyor: Gördüğünüz gibi bu roman altıncı kısımla başlıyor. Bunun bir hata olduğunu sanmamalısınız. Bazı gizli nedenlerle böyle yaptım. Onun için romanı olduğu gibi okuyun. Kitaptan zevk alacağınızı umuyorum.
Farklı fizik yasalarınca işletilen bir evren fikri, yazarın Robert Silverberg ile tartışırken aklına geliyor. Adamların yıllar evvel ki tartışmalarına bakar mısınız? Sonra adamlar neden gelişmiş. Acaba neden?
Kitap 3 bölümden meydana geliyor. İlk bölüm 2070 yılının dünyasında Frederic Hallam ve onun gerçek yüzünü ortaya çıkarmaya çalışan Peter Lamont arasında; ikinci bölüm diğer evreni ve içindekileri anlatarak geçer. Burada ‘Yumuşaklar’ ve ‘Sertler’ vardır. Sağ, Sol ve Orta olmak üzere 3 adet de cinsiyete sahiptirler. Sağ cins, erkeksi ve gelişkin aile duygularına sahipken, Sol cins mantığa ve zihni çalışmalara olan hakimiyetiyle öne çıkar. Orta cins ise, bu iki farklı cinsi bir araya getirme görevini üslenen çocuksu, heyecanlı ve duygusal canlılardır. Bu üç cins, Sertler’in yönlendirme ve ayarlamalarıyla aile olmak üzere birleşirler. Cinslerin ortaklaşa gerçekleştirdikleri cinsel ilişkiye “erime” adı verilir. Cinsler arası uyum ne kadar yüksek olursa, alınan haz ve üreme kabiliyeti de o denli artmaktadır.
Son bölüm ise Ay’da bir kolonide geçiyor. Oldukça farklı olan bu grubun gündelik yaşantısı ve beslenme alışkanlıklarının bu şekilde anlatılması neticesinde ben ikna oldum. Teşekkürler Asimov. Keyifli okumalar dilerim..
Oğuz Çevik
Önce kitabın ve bölümlerin adının nereden geldiğinden bahsedeceğim.
Kitabın giriş sayfasında: " Ve aptallığa karşı verilen savaşın nihayet bir gün kazanılacağına dair umuda." cümlesi karşımıza
