Matbuat Alemindeki Hayatım 

İstiklal Mahkemesi Hatıraları

Tâhirü'l-Mevlevî

En Beğenilen İstiklal Mahkemesi Hatıraları Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen İstiklal Mahkemesi Hatıraları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen İstiklal Mahkemesi Hatıraları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arap, Acem ve Osmanlı edebiyatında Ebced hesabı şudur: Elif: 1, be: 2, cim: 3, dal: 4, he: 5, vav: 6, ze: 7, ha: 8, tu: 9, ye: 10, kef: 20, lam: 30, mim: 40, nun: 50, sin: 60, ayın: 70, fe: 80, sad: 90, kaf: 100, rı: 200, şın: 300, te: 400, se: 500, hı: 600, zel: 700, dat:800, zı: 900, gayın: 1000. İşte bu harfler, kıymet-i adediyyelerine göre yan yana getirilmekle ve tabii ki birçok düşünmek ve üzülmekle tarih tanzim olu nur. Tarihteki harflerin hepsi hesaba dâhilse ona "tâm", yalnız noktalı harfler ta'dâd ediliyorsa [sayılıyorsa] "menkut, mu'cem, mücevher, gevher, güher", bilakis noktasızları sayılıyorsa "mühmel" tabir edilir. Eksik doldurmak ve fazla çıkarmak usûlüne de "ta'miye" denilir.
Feth-i İslâmbol'a nusret bulmadılar evvelûn Feth idüp Sultan Muhammed didi târih âhirûn
Reklam
Hz. Osman (r.a.) zamanında yazılan mushafa Mushaf-ı Osmanî, onun şekl-i imlâsında Resm-i Osmanî denildiğini biliyordum.
Kelâmü'l-leyli yemhûhü'n-nehâr¹ ¹ Gündüz gecenin sözünü siler. Bu Arap atasözü muhtemelen gece sarhoşken verilen sözlerin gündüz geçersiz olduğunu bildirmek için söylenmiştir.
Hizmetî mîkun berâ-yı Girdigâr Ba kabul ü redd-i halkânet ce kâr ¹ ¹Hizmeti Allah rızası için yap. Halk kabul veya reddetmiş ne fark eder?
Refik Bey
Beraber bulunduğumuz her iki komisyonda da biraz mevki sahibi olanlara fevkalade tekâpuda [dalkavuklukta] bulunuyor, yüzüne karşı yerlere kapandığı bir adamın gıyabında ise yine başkalarına hulûs çakmak [yaltaklanma] emeliyle dedikodu yapar dururdu. Hüsnüahlâkına [karakterine] miyâr [ölçü] olabilecek bir sözünü nakl ile yetineceğim: Mevkûfen [tutuklu olarak] Ankara İstiklâl Mahkemesine sevk edildiğim esnada benim için ötekine berikine "Görürsünüz, onu mutlaka asarlar!” demiş olduğunu mevsukan işittim. Hâlbuki her iki komisyondaki refakatimiz esnasında kendisine hüsnümuamele etmekten hâlî [güzel davranmaktan geri] kalmamış, Satış Komisyonunda yapılan ilk tensikatta [memur azaltılmasında] alıkonulması için kelimât-ı tayyibe sarfından [güzel sözler söylemekten] geri durmamıştım. Bu kadar yetişir.
Reklam
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.