Matbuat Alemindeki Hayatım 

İstiklal Mahkemesi Hatıraları

Tâhirü'l-Mevlevî

En Eski İstiklal Mahkemesi Hatıraları Sözleri ve Alıntıları

En Eski İstiklal Mahkemesi Hatıraları sözleri ve alıntılarını, en eski İstiklal Mahkemesi Hatıraları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen Ahmed u Mahmûd u Muhammedsin efendim Hak'dan bize Sultân-ı müeyyedsin efendim
Reklam
Bâkî: Nüshan maraz-ı aşka ilâç eylemedi hiç Ey şeyh-i kerâmet-furûş ez de suyun iç² ² Ey keramet satan şeyh! Yazdığın muska aşk hastalığına hiç fayda vermedi. (İyisi mi sen onu) ez de suyunu iç.
Kelâmü'l-leyli yemhûhü'n-nehâr¹ ¹ Gündüz gecenin sözünü siler. Bu Arap atasözü muhtemelen gece sarhoşken verilen sözlerin gündüz geçersiz olduğunu bildirmek için söylenmiştir.
Refik Bey
Beraber bulunduğumuz her iki komisyonda da biraz mevki sahibi olanlara fevkalade tekâpuda [dalkavuklukta] bulunuyor, yüzüne karşı yerlere kapandığı bir adamın gıyabında ise yine başkalarına hulûs çakmak [yaltaklanma] emeliyle dedikodu yapar dururdu. Hüsnüahlâkına [karakterine] miyâr [ölçü] olabilecek bir sözünü nakl ile yetineceğim: Mevkûfen [tutuklu olarak] Ankara İstiklâl Mahkemesine sevk edildiğim esnada benim için ötekine berikine "Görürsünüz, onu mutlaka asarlar!” demiş olduğunu mevsukan işittim. Hâlbuki her iki komisyondaki refakatimiz esnasında kendisine hüsnümuamele etmekten hâlî [güzel davranmaktan geri] kalmamış, Satış Komisyonunda yapılan ilk tensikatta [memur azaltılmasında] alıkonulması için kelimât-ı tayyibe sarfından [güzel sözler söylemekten] geri durmamıştım. Bu kadar yetişir.
Hz. Osman (r.a.) zamanında yazılan mushafa Mushaf-ı Osmanî, onun şekl-i imlâsında Resm-i Osmanî denildiğini biliyordum.
Reklam
Başlar lemeân etmeğe bir neyyir-i irfân Her lahza ufülin gözedir şebpere-tab'ân³ ³Bir irfan güneşi parlamaya başladığında, yarasa mizaçlılar sürekli onun batmasını beklerler.
Hizmetî mîkun berâ-yı Girdigâr Ba kabul ü redd-i halkânet ce kâr ¹ ¹Hizmeti Allah rızası için yap. Halk kabul veya reddetmiş ne fark eder?
Araplarca bir mebde-i tarihî [tarih başlangıcı] olmamakla beraber sene-yi kameriyye on iki ay itibar edilir ve Muharrem sene başı olmak üzere şuhûr-i Arabiyenin [Arap aylarının] bildiğimiz isimleri zeban-zed bulunur [söylenir] idi. Bu on iki Zilkade, Zilhicce ve Muharrem'den ibaret olan dördüne "Eşhür-i ayın Receb. haram" [haram aylar] derler ve onlar içinde cidal ve kıtali [savaş ve kan dökmeyi] fisk u fücur sayarlardı.
Belâ-yı aşk ile yanmış, yıkılmışsın yekser Nedir bu hâl-i harabin, vatan mısın a gönül!
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.