"Ölümün de, yaşamın da birbirinden kesin olarak ayrılmadığı, ama ikisinden de kötü, her şeyin sonsuz bir yabancılık duyurmaya dönüştüğü bitimsiz bir zaman parçası içinde - tükenmeyen, donuk gün ışığından mı bu?- acı çekerken buldum kendimi."
"Beckett'in kahramanları gibi kendi çöp tenekelerimizde ya da orada burada sürünerek yaşıyoruz biz. Kim tersini ileri sürebilir ki? Hangi hayat çok parıltılıdır ya da mutlulukla doludur?"