Sadece Tanrı'ya inandığım zamanlarda yaşamış olduğumu hatırladım. Bu, geçmişte nasılsa bugün de öyleydi. Yaşamak için Tanrı'nın varlığının farkında olmaya ihtiyaç duyuyordum. Onu unutmaya ya da inkâr etmeye çalıştığımda ölüyordum.
İnsan kendisine çocuklukta verilen dinsel öğretiyi bozulmamış bir şekilde muhafaza ettiğini zannederek yaşarken aslında inancından geriye hiçbir şey kalmamış olmaktadır.
Bu yüzden iyiyle kötünün ne olduğuna insanların söyledikleri ve yaptıklarına bakılarak karar verilemez. İlerlemenin kendisi de hakem olamaz. Hakem benim yüreğimdir.