İtiraflarım

Lev Tolstoy

İtiraflarım Posts

You can find İtiraflarım books, İtiraflarım quotes and quotes, İtiraflarım authors, İtiraflarım reviews and reviews on 1000Kitap.
Kendimi bilgi ve bilgeliği, deliliği ve akıl­sızlığı anlamaya adadım. Gördüm ki, bu da yalnızca rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış
"Dünyanın özünün irade olduğunu kabul eden ve doğa­ nın karanlık güçlerinin bilinçsiz isteğinden başlayıp insanın bilinçle dolu etkinliklerine kadar bütün olgularda sadece bu iradenin nesnelliğini kabul eden bizler," diyor Schopenhau­ er, "iradenin özgürce yadsınmasıyla ve kendini yok etmesiy­ le birlikte bütün olguların da nesnelliğin her basamağındaki sürekli isteğin ve amaçsız ve aralıksız merakın da, ki dünyayı oluşturan bunlardır, kaybolacağı sonucundan, birbirini iz­ leyen çeşitli formların yok olacağı, formla birlikte, formun genel biçimleriyle, uzamla ve zamanla birlikte onun tüm ol­ gularının �a yok olacağı, en nihayet son temel form olan nesne ve öznenin de yok olacağı sonucundan asla kaçama­ yız. İrade yoksa, tasarım yoksa dünya da yoktur. Önümüzde kuşkusuz sadece bir hiçlik kalacaktır. Ancak hiçliğe doğru bu geçişe karşı koyan, direnen şeye gelince, doğamız, dün­ yamız gibi bizleri de oluşturan var olma (Wille zıım Leben) iradesinden başka bir şey değildir. Hiçlikten bu kadar kork­ mamız ya da yaşamayı bu kadar çok istememiz ancak ve ancak bizim bu yaşama isteğinden başka bir şey olmadığı­ mız ve ondan başka bir şey bilmediğimiz anlamına gelir. Bu nedenle henüz iradeyle dolu olan bizler için iradenin tama­ men yok edilmesiyle geriye kalan, kuşkusuz bir hiçtir; ancak tam tersine iradenin yüz çevirdiği ve el çektiği insanlar için bütün güneşleriyle ve samanyollarıyla bu derece gerçek olan dünyamız bir hiçtir."
Reklam
"Hayattan ne kadar uzaklaşırsak gerçeğe o kadar yakla­şırız," diyor Sokrates ölüme hazırlanırken. "Gerçeği seven bizler yaşarken ne isteriz? Bedenimizden ve bedenin yaşama­sından kaynaklanan bütün kötülüklerden kurtulmak isteriz. Eğer öyleyse, ölüm bize geldiğinde nasıl sevinmeyiz?" "Bilge, hayatı boyunca ölümü arar, bu yüzden de ölüm­den korkmaz. "
Dünya sonsuz ve anlaşılmaz bir şeydir. İnsan yaşamı, bu akıl ermez "bütünün" akıl sır ermez bir parçasıdır. Kuramsal bilgilerle deneysel bilgiler arasındaki hukuk, siyaset, tarih diye adlandırılan yarı bilimlerin gereksiz ağırlığını oluşturan bütün uzlaşmaları yine hariç nınıyorum. Gelişme ve mükemmelleş­ me kavramları bu bilimlere yine aynı şekilde yanlış olarak gi­riyor, tek bir farkla: birinde bütünün, diğerinde ise insanların hayatının gelişmesi farkıyla. Yanlışlık bir ve aynı: Sonsuzlukta gelişmenin ve mükemmelleşmenin bir amacı da yönü de ola­maz ve benim sorumla ilgili hiçbir yanıt yoktur
Soru: "Ne için yaşıyorum?" Ya­nıt: "Sonsuz büyüklükteki bir alanda, sonsuz uzun bir za­manda, sonsuz küçük parçacıklar; sonsuz bir karmaşıklıkta değişir ve sen bu değişimlerin nedenini anladığında ne için yaşadığını da anlarsın."
Sonsuz gelişmenin kurallarının olamayacağını açıkça anlamıştım; sonsuz yer ve zamanda her şeyin gelişmekte, mükemmelleşmekte, karmaşık bir hale gelmekte, farklılaş­makta olduğunu söylemenin hiçbir şey söylememek oldu­ğunu da anlamıştım. Bunların hepsi anlamsız sözcüklerdi, çünkü sonsuz denen şeyde ne karmaşık ne basit, ne ön ne arka, ne iyi ne de kötü vardır
Reklam
"Neden yaşıyo­rum, neden bir şeyler istiyorum, neden bir şeyler yapıyo­rum?" Soru bir başka şekilde de şöyle ifade edilebilirdi: "Hayatımın, ileride kaçınılmaz şekilde beni bekleyen ölümle yok olmayacak bir anlamı var mı?"
Ama bu da yetmedi. Keşke hayatın bir anlamı olmadı­ǧını basit bir şekilde anlamış olsaydım, keşke bunu tedirgin olmadan bilebilseydim, keşke bunun benim nasibim, kıs­metim olduğunu bilebilseydim. Ama ben bununla da teskin olamazdım. Eğer çıkışının olmadığını bildiğim bir ormanda yaşayan biri olsaydım bu ormanda yaşayabilirdim; ama ben ormanda yolunu kaybetmiş, kaybolduğu için korkuya ka­pılan, yolu bulmak için sağa sola koşup duran, attığı her adımın kafasını daha çok karıştırdığını bildiği halde oraya buraya koşmadan yapamayan biri gibiydim
Bana ne kadar "Ha­yatın anlamını anlayamazsın, düşünme, yaşamana bak," dersen de bunu yapamıyorum, çünkü bu benim daha önce çok uzun zaman yaptığım bir şey. Koşturup duran ve beni ölüme götüren gündüzü ve geceyi görmezlik edemiyorum artık. Bir tek bunu görüyorum, çünkü tek gerçek bu. Geri kalan her şey yalan.
İnsan ancak yaşam sarhoşuyken yaşayabilir; ama ayılınca bütün bunların sadece ve sadece bir aldatmaca, hem de aptalca bir aldatmaca olduğunu görmezlik edemez! Tam öyledir işte, hatta komik ve nükteli bir şey de yok bunda, düpedüz acımasız ve aptalcadır.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.