İvan İlyiç'in Ölümü

Lev Tolstoy
İvan İlyiç’in Ölümü, hasta yatağında ölümü beklediği sırada, gerektiği gibi yaşamaya özen gösterirken mutlu bir yaşam sürmeyi unuttuğunu fark eden bir adamın iç hesaplaşmasının hikâyesidir. Zengin, saygın bir yargıç olan İvan İlyiç, ölümü bir bir yüzleştiği sarsıcı gerçeklerle birlikte karşılamak zorundadır. Dünyanın en büyük romancılarından Lev Tolstoy, 1870’lerin sonlarına doğru kendisiyle girdiği derin hesaplaşma sonucu geçirdiği bunalımın ardından kaleme aldığı İvan İlyiç’in Ölümü’nde, insanın aklı ve yüreğinden hiç silinmeyen yaşam-ölüm olgularının olabildiğince nesnel ve soğukkanlı ama aynı ölçüde derin bir yaklaşımla dile getirir. Tolstoy’un hem yaşamında hem de yapıtında ayrıcalıklı bir yer tutan roman, sıradan bir insanın çöküşüne ve ölümüne çarpıcı yaklaşımıyla dünya edebiyatının da gözbebeklerinden biri olmuştur.
88 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1886
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İvan İlyiç'in Ölümü
Tolstoy, sen ne güzel kalemsin. Ölüme bu kadar yakın bir insan ancak bu kadar ustalıkla tasvir edilirdi. Kitap ince olmasına rağmen bitirince resmen irkildim. Gerçekten de hastalık gelmedikçe veya çevremizden birileri eksilmedikçe ölümün ne demek olduğunu hatırlamıyoruz, hatırlamak istemiyoruz. Kitaba geçecek olursak, İvan İlyiç başarılı bir aileden gelen başarılı bir çocuk. Kendi hayatını kendisi belirlemiş, hukuk eğitimi almayı tercih etmiş, her istediğini elde etmiş birisi olarak başarıdan başarıya koşmuştur. Hafif sızılarla başlayan ağrıları daha sonra şiddetlenmiş ve dayanılmaz acılara dönüşmüştür. Eserde ise ölüme karşı insanların kayıtsızlığı ve İlyiç'in ölüme yaklaştıkça hissettikleri konu edinilmiştir. Bir alıntı yapacak olursam '' Ölüm! Evet, ölüm! Hiçbiri bilmiyor, bilmek de istemiyor, acımıyor bile. Vur patlasın çal oynasın!'' İlyiç'in gittikçe ağırlaşan hastalığı ve çevresindeki herkesin yaşamına devam etmesi, bu durumun İlyiç üzerinde bıraktığı ruhsal ağrıların zamanla fiziksel acılarından daha çok acı vermesi... İlyiç'in son zamanlarında istediği yalnız kalmamak, çevresindekilerin özellikle de ailesinin önemsiyormuş yapmacık tavırlarından vazgeçmesi. ''Tıpkı çocukları okşayıp avutur gibi onu da öpsünler, sevip okşasınlar, başucunda gözyaşı döksünler istiyordu.'' Kitabın sonlarına doğru ise İlyiç yaşadığı hayatı daha çok sorgulamaya başlamış ama bu durumu düzeltmenin imkansızlığına üzülerek ölümü beklemiştir. Herkese tavsiye eder, iyi okumalar dilerim...
İvan İlyiç’in Ölümü
İvan İlyiç’in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201952,9bin okunma
83 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ölmek mesele değil, Yaşamamak mesele
Tolstoy'un en kısa eserlerinden birisinden bugün bahsedeceğim. İvan İlyiç'in Ölümü kitabından. Kitabı toplam 4 senede yazmış. Yani kısa bir eser olarak değerlendirilip, basit olarak algılanmaması için bu açıklamayı yapmakta fayda buldum. Hikayeleri arasında en meşhurlarındandır diyebiliriz. İvan İlyiç bir yargı görevlisi. Hikaye bu
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202252,9bin okunma
105 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı
Hanım Demir
Hanım Demir
'nın incelemesini görüp okumak istemiştim, incelmesi de gayet başarılı idi. Burdan ona sevgiler:) #91122320 İnsanın, şöyle geriye dönüp bir sorgulaması gerekiyor, ne yaptım, neler yapacaktım, ne hallere düştüm? Bide bu güne bakmalı, ben ne haldeyim, ne yapıyorum, neler istiyorum,
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Kırmızı Kedi Yayınları · 201752,9bin okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Dünyanın Rengine Kanma
Yaşam ve ölümün o ince çizgisini çok iyi anlayacaksınız. İvan İlyiç, ailesinin gözde çocuğu, efendiliğinden ödün vermeyen başarılı bir çocuktur. İlyiç memuriyet hayatıyla başladığı kariyerine yüksek rütbeli yargıçlığa yükselerek devam eder, ta ki hastalanıncaya dek. Evlilik gibi bir düşüncesi bile yokken o da çoğu insanın yaptığını yapar,
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Karbon Kitaplar · 201852,9bin okunma
146 syf.
10/10 puan verdi
ÇOK GEÇ OLMADAN…!
Herkes gibi Tolstoy’un İvan İlyiç’i de yaşamın, er geç ölümle neticeleneceğini bilerek yaşar, ancak birçokları gibi o da ölüme başkalarının başına gelen bir şey gözüyle bakarak bu gerçeği aklından uzak tutar. “Her nefis (canlı) ölümü tadacaktır.” Mezarlıklarda görür üzerine konuşur çıkıncada unuturuz. Sağlığını kaybeden ölüme yaklaşanlar: Acaba hayatımı doğru mu yaşadım? Yaşamak neydi? Amaç neydi? Ve çok çok fazlasını sorgulamaya başlar. Çok geç olmadan ve o gün gelmeden bu kitabı okuyun ki o gün gelmeden pişman olarak sorgulamayın!
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 201452,9bin okunma
100 syf.
10/10 puan verdi
Lev Nikolayeviç Tolstoy " İvan İlyiç'in Ölümü " isimli eserinde, İvan İlyiç isimli kahramanın hazin öyküsüne değinerek, aslında insanoğlunun acınası ve dramatik yaşamını gözler önüne sermiştir. Kurguda ki kahramanın çocukluğundan başlayarak yaşamının son anına kadar, yaşanmışlıklara kısa betimlemelerle değinerek, nasıl da gerçek hayatta
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202252,9bin okunma
88 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Yaşadığınız hayatı yüzünüze çarpacak bir eser!
Bitti. İncecik hacmiyle bütün yaşamamımı sorgulamaya itti. Ve ben, elimde yer bile kaplamayan bu kitabın ruhumda bu kadar yer edineceğini tahmin dahi edemezdim. "Ya bütün hayatım, yaşadığım bilinçli hayat gerçekten gerektiği gibi değil idiyse?" Okuduklarınız bir hayal ürünü değil, Tolstoy'un kendisiyle girdiği iç hesaplaşma sonucu
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Can Yayınları · 202052,9bin okunma
100 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Belki de sürdürdüğüm yaşam, sürdürmem gereken yaşam değildir?" Bazı cümleler vardır, tüm hayatını sorgulatır... Taktığın at gözlüğünü fırlatır ve gerçekleri daha iyi gör diye numaralı gözlük uzatır. Bana göre bu cümle işte onlardan biri. Belki de sürdürmemiz gereken yaşamı sürdürmüyoruzdur kim bilir...
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in Ölümü
, spoiler kaygısı olmadan
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202252,9bin okunma
100 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İvan İlyiç'in Ölümü
Tolstoy'dan okuduğum ikinci kitap olan
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in Ölümü
'nü Türkiye İş Bankası Mazlum Beyhan çevirisiyle okudum. Bu kitapta spoiler verme derdi yok bence çünkü kitabın ismi başlı başına spoiler zaten. Kitap yine Rus başyapıtlarından biri bence. Okurken sürekli bir şeyleri sorgulayacağınız bir kitap. Adım adım ölüme giderken ne kadar farkındayız bu hayatın? "Belki de sürdüğüm yaşam, sürdürmem gereken yaşam değildir?" (s.71) Peki ya sürdürmem gereken yaşam neydi? Doğru yaşanılacak bir hayat var mı ki? Yoksa herkesin kendi doğrusu mu var? Ben kendimi mutlu etmek için mi yaşıyorum bu hayatı yoksa başkalarını mutlu etmek için mi? Kitap sizi daha bambaşka sorularla karşı karşıya bırakacaktır. Bütün inançların ve inançsızlıkların çatıştığı o anı "ölümü" (her şeyi) size sorgulatacak bir Tolstoy kitabı. Okuyacak olan arkadaşlara keyifli okumalar dilerim. Kitapla kalın...
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202252,9bin okunma
83 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitabı özetleyecek en iyi kısmın bu paragraf olduğunu düşünüyorum... (Spoiler) Ivan İlyiç onca insanın yaşadığı şu koca kentte, onca eş dost arasında ve onca aile üyesiyle birlikteyken, ne denizlerin dibinde ne de toprağın binlerce metre altında bir benzeri daha bulunamayacak korkunç bir yalnızlıkla yüzü divanın arkalığına dönük yatarken, yalnızca geçmişin hayaliyle yaşıyordu. Geçmişten bir biri ardına tablolar canlanıyordu gözünde. Hep yakın zamandan başlıyor, uzağa, en uzağa, çocukluğuna doğru gidiyor ve orada duruyordu... Tolstoy bu kitapta onca aile bireyinin, çalışma arkadaşının, dostlarının yanında insanın içten içe yaşadığı yalnızlığı anlatmış. Aynı zamanda içimizde her geçen gün daha çok yer kaplayan çocukluğumuza, gençliğimize, geçmişimize olan özlemi bu yalnızlıkla birleştirmiş. İvan İlyiç'in yaşadığı hayattan duyduğu memnuniyetsizliği bir şeyleri yanlış yapma, istediği gibi bir hayat yaşayamama durumunu çok güzel hissettirmiş.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202252,9bin okunma

Yazar Hakkında

Lev Tolstoy
Lev TolstoyYazar · 205 kitap
Lev Tolstoy 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, 1812 Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı. Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. ''Savaş ve Barış'', ''Anna Karanina'' insan tahlileri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir. Lev Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşındaki karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti. Lev Tolstoy zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya'nın Tula şehrindeki Yasnaya Polyana adlı konakta doğdu. Çok küçük yaşlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova'ya gitti. Çalışkan zeki bir öğrenci olarak başarı ve sevgi kazandı. Fransızcasını ilerletmiş, Voltaire'i ve J. J. Rousseau'yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetli etkisinde kalmıştı. Yasnaya-Polyana'ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı. İlk eseri olan "Çocukluk"u bu sıralarda yazdı. Lev Tolstoy Bir süre sonra orduya girdi; Kafkasya'ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaşayışlarını ele aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikâyelerini yazdı. 1854'te Kırım savaşı'na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Gene de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Batı Avrupa ülkelerinde uzun bir gezintiye çıktı. Almanya, Fransa, İsviçre'de dolaştı. Yurduna dönüşünde gene Yasnaya-Polyana'ya yerleşti. Asalet ünvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, öğrenim, eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862'de evlendi. Lev Tolstoy evlendiğinde karısı Sophie Behrs kendisinden 16 yaş küçük olup henüz 18 yaşındaydı. Bu evlilik onun düzenli bir hayat özlemini giderecekti. Bu evlilikten 13 çocukları oldu; bu çocukların 3'ü bebek iken, biri 5 diğeri de henüz 7 yaşında iken öldü. Eserlerinden en kuvvetli olan iki romanı "Savaş ve Barış" ile "Anna Karenina'yı" bu dönemde yazdı. Karısı, eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı. Hatta "Savaş ve Barış"ın düzeltmelerini 12 kez yapıp yazmıştır. Aradan bir süre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özelikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. "Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" hep bu yılların ürünleridir. Lev Tolstoy Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, bir filozof ve bir eğitimci olarak da ün kazanmıştı. Yukarıda sayılanların dışında "Diriliş", "Gençliğim", "Çocukluk", "Hacı Murat", "Ayaklanış", "Sergi Baba", "Tanrı Bizim İçimizdedir", "Kazaklar", "Tesadüf", "İki Süvari" gibi eserleri vardır. Lev Tolstoy 82 yaşındayken, 1910 yılında öldü. Kış ortasında evini terk ettiğinde hasta düştükten sonra, Astapovo'da tren istasyonunda zatürre'den öldü. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaşımı sınırlandırmak için çalıştı, ama binlerce köylü cenazesinde sokakları doldurdular. 82 yaşında vefat eden Lev Tolstoy birçok kez büyük sıkıntılar yaşamıştır. Marksizm'den etkilenerek oluşturduğu mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı. Hıristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı kitabı "tanrının egemenliği içimizdedir" kitabıyla yeni bir hristiyanlık akımı tanımlaması, Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu. Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düştü. Astapovo tren istasyonunda ölü olarak bulundu. Ölümüne zatürrenin sebep olduğu bilinmektedir. Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiş en büyük Rus yazarlarından birisi olarak edebiyat ve dünya tarihindeki yerini aldı.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.