İyi Hissetme Sanatı’nda insanın hayatı boyunca defalarca aynı şekilde düştüğü türbülanslara ve sürekli tekrar eden bu fasit daireye “bilinçli farkındalık” diye nitelenen bir kavramla kapı aralanıyor. İnsanın çocuklukta edindiği şemalarının örüntüsü ve bu bilişsel çarpıklıkların hayatımıza nasıl yansıdığına vurgu yapılıyor. İnsan , bilinçli bir mücadele ile ne kadar bu hava boşluklarıyla çarpışmaya kalkarsa bi o kadar yenileceği söyleniyor ve tam da bu noktada profesörlerin okurlara sunduğu birkaç pratik mevcut kitapta. Beynin , herhangi bir zorluk karşısında nasıl da ruminasyona saracağı ve aynı olayları tekrar takrar kendine yaşatıp , bu suretleri nasıl da hakikat sanacağı kitapta bir güzel analiz ediliyor. Gerçek hayatlardan derlenen kısa öykülerle verilmek istenen mesaj somutlaştırılıyor. Bu tür kitapları seven insanlara yeni bir kapı aralayabilir. Ben bu kitabı sadece “bilinçli farkındalığın” ne olduğunu teoride merak ettiğim için almıştım ve bu anlamda çok da mucizevi bir okuma deneyimi olmadı. Ama emek verilen her kitap gibi bu kitap için de hayatımızda nüksettiğini düşündüğümüz olay ve durumlara karşı kendi sorumluluğumuzun bilincine vardırarak bakış açımızı esneten bir duruş kazandırdığını söylemek mümkün olabilir.