İz Bırakanlar
Muharrem Kubatİz Bırakanlar Sözleri ve Alıntıları
İz Bırakanlar sözleri ve alıntılarını, İz Bırakanlar kitap alıntılarını, İz Bırakanlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gözler mavi, bakış deniz,
Gider Ata'm çağlar boyu,
Dimdik vücut, buğday beniz,
Gider Ata'm çağlar boyu.
Yaşam boyu hiç durmadı,
Uyumadı, düş görmedi,
Yurdum dedi, taş vermedi,
Gider Ata'm çağlar boyu.
Ulusuyla birlik oldu,
Mutluluğu halkta buldu,
Yara aldı, Gazi oldu,
Gider Ata'm çağlar boyu.
Mavi mavi, ışık ışık,
Tane tane, başak başak,
Dolu dolu, kucak kucak,
Gider Ata'm çağlar boyu,
Doğa, sevda olmuş, dünyaya gelmiş,
Hayran hayran bakar KARACAOĞLAN.
Her güzelde her an kendini bulmuş,
Hayran hayran bakar KARACAOĞLAN.
Yüksek yaylalarda, sarı ballarda,
Uzun selvilerde, ince dallarda,
Yeşil bahçelerde, beyaz güllerde,
Domur domur açar KARACAOĞLAN.
Çilelidir ömrü, yanıktır bağrı,
Barışa, birliğe çıkarmış çağrı.
Bitip tükenmeyen çağlara doğru,
Destan destan coşar KARACAOĞLAN.
Kendisinden geçmiş, deryaya dalmış.
Gerçekleri demiş, doğruyu bulmuş.
Kendisi söylemiş, kendisi çalmış,
Sözcük sözcük döker KARACAOĞLAN.
Sancılar başlasa, dinmek bilmese,
Söyleşen dillerde sevgidir Yunus.
Zaman bir an gitse, geri gelmese,
Engin gönüllerde sevgidir Yunus.
Tüm dünyaya selâm, yok ayrı-gayrı,
Birliğe öncülük, barışa çağrı,
Dalga dalga gider çağlara doğru,
Sonrasız yıllarda sevgidir Yunus.
Kaplasa dünyayı durgun bulutlar,
Tükense hayaller, bitse umutlar,
Issız kalsa yurtlar, akmasa sular,
Yıldızlı Allar'da sevgidir Yunus.
Sevgi Ata'm, ülkü Ata'm,
Amaç Ata'm, ilke Ata'm,
Dünya Ata'm, ülke Ata'm,
Gider Ata'm çağlar boyu.
Çok çalıştı, kafa yordu,
Cennet etti anayurdu,
Ata oldu, devlet kurdu,
Gider Ata'm çağlar boyu.
Düzen oldu, dirlik oldu,
Barış oldu, birlik oldu,
Güven oldu, varlık oldu,
Gider Ata'm çağlar boyu.
İstiklâlim, özgürlüğüm,
Yeniliğim, uygarlığım,
Son nefesim, ilk varlığım,
Gider Ata'm, çağlar boyu.
Gezmiş, dinlememiş yağmuru, seli,
Elinde saz aşmış dağları, beli,
Ömür boyu sevmiş gülü, güzeli,
Çiçek çiçek açar KARACAOĞLAN.
Bulunmaz benzeri, ayrıdır yeri,
On yedinci asrın eşsiz şairi,
On an doruğu, aşkı şiiri
Çayır cayır yakar KARACAOĞLAN.
Vatan demiş Mut'a, gezmiş Gülnarı,
Çukur Köyü olmuş yurdu, mezarı.
Sümbüller boy atmış, çiğdemler sarı,
Yeşil yeşil çıkar KARACAOĞLAN.
Burada bitiyor KUBAT'ın sözü.
KARACAOĞLAN'Iı birliktir özü.
Bağrına dökmüşler kürekle közü,
Duman duman tüter KARACAOĞLAN.
Sevdaya tutulmuş, aşkla beslenmiş,
Pınardan su içmiş, kuşa seslenmiş,
Karlı dağa çıkmış, çama yaslanmış,
Diyar diyar gezer KARACAOĞLAN.
Yıllar sıralanmış yağmurlu, sisli,
KARAKIZ beklemiş kederli, yaslı.
Böyle gelmiş geçmiş KEREM'le ASLI,
Düğme düğme çözer KARACAOĞLAN.
Çukurova'sına, Tarsus düzüne,
Türkmen oymağına, yörük kızına,
Gevel ördeğine, beyaz kazına,
Yanık yanık söyler KARACAOĞLAN.
Tabiat aşığı, insan canlısı,
Devrinin şöhreti, günün ünlüsü,
Toroslar'ın yağız delikanlısı,
Oba oba göçer KARACAOĞLAN.
Her gittiği yerde bir güzel görmüş.
Yaylalara çıkmış, çiçekler dermiş.
Gönül dostlarına selam göndermiş,
Sevgi sevgi uçar KARACAOĞLAN.
İnce ince yağmış, coşmuş sel olmuş.
Her an candan sevmiş, bir an el olmuş.
Gönüllerde açmış, kalpte gül olmuş,
Burcu burcu. kokar KARACAOĞLAN.
Menekşe toplamış yeşil yapraklı,
Ömrümce yol almış tozlu topraklı,
Bazan ağlamaklı, bazan gülmekli,
Oymak oymak tozar KARACAOĞLAN.
Bülbül ölmüş üzgün üzgün dinlemiş,
Bir ah çekmiş inim inim
Çırpınıp yüzer mi ördeği kazı?
Geldi mi sılanın baharı yazı?
Yaylaya çıkınca yörüğün kızı,
Benim de yaylaya çıkasım gelir.
Turnam uğrar isen bizim sılaya,
Selam söyle kaşı gözü elâya.
Ah, katılsam ben de sizin alaya,
Gurbetten sılaya uçasım gelir.
Gurbet elde tutmaz oldu dizlerim,
Kardaş bacı, eşi dostu özlerim.
Bakarım bakarım görmez gözlerim,
Aradan dağları yıkasım gelir.
Dinmez sızı şifa bulmaz yaramda,
Uçam derim karlı dağlar aramda,
Çoluksuz çocuksuz geçen bayramda,
Diyarı gurbeti yakasım gelir.
Söylenen türküler, şahlanan atlar,
Belleğimde kalan bitmez anımdır.
Çekilen kılıçlar, atılan toplar,
Belleğimde kalan bitmez anımdır.
Anadolu'mdadır kekikler, güller.
Uğrunda can verdi öksüzler, dullar.
Kutlanacak nice ellinci yıllar,
Tarihe yazılmış şanlı günümdür.
Kara kaşlarının yay karasından,
Tutup öpüversem sanki biter mi?
Bir kere, yanakla yüz arasından,
Tutup öpüversem sanki biter mi?
Zemzemdir su içmek senin elinden.
Kucaklayıp sıksam ince belinden.
Ağzında söylenen dudu dilinden,
Tutup öpüversem sanki biter mi?
Karanlık günlerin sönmez ışığı,
Mutlu günümüzdür İnönü bizim.
Sonsuz özgürlüğün tutkun aşığı,
Mutlu günümüzdür İnönü bizim.
Millet umutsuzluk içinde iken,
Çizmeleri giyip kılıcı çeken,
Zaferden zafere bayrağı diken,
Al al kanımızdır İnönü bizim.
Ulusunun sade bir vatandaşı,
Demokrasimizin temeli-taşı,
Ömrünü yurduna adamış kişi,
Tatlı canımızdır İnönü bizim.
Dolaşmış, yol etmiş, ovayı dağı,
Anadolu olmuş, bahçesi bağı.
Mutluluk pınarı, şefkat kaynağı
Bir zamanımızdır İnönü bizim.
Ağlattı peşinden tüm dağı-taşı.
Kalplerde sevgisi, göklerde başı.
Atatürkün hem sulh, hem savaşdaşı
Kahramanımızdır İnönü bizim.
Ocak ocak, baca baca,
Ulu ulu, yüce yüce,
Sözcük sözcük, hece hece,
Gider Ata'm çağlar boyu.
Çaydaçıram, harmandalım,
Devrimlerim, demiryolum,
Al bayrağım, Anadolu'm,
Gider Ata'm çağlar boyu.
Al al elmam, ayva dalım,
Mor menekşem, beyaz gülüm,
Düğüm düğüm Bünyan halım,
Gider Ata'm çağlar boyu.
Geldi işte yüze yaşı,
Yok dünyada dengi, eşi,
Tümümüzün gerçek düşü,
Gider Ata'm çağlar boyu..
Yeni yeni dile doğru,
Petek petek bala doğru,
Nice nice yıla doğru,
Gider Ata'm çağlar boyu.
Bembeyaz gerdanın, kar olmuş tenin,
Bir eşin yok daha dünyada senin.
Akşam olsa yanda Büyükdere'nin,
O gece oralı tam olalım mı?
Moda'dan Boğaz'a geçtiğimizde,
Can cana oturup içtiğimizde,
Sen benden, ben senden geçtiğimizde,
Hem söyleyelim de hem çalalım mı?
Birlikte olalım kadehi, tası.
Kökten yok edelim kederi, yası,
İzmir'e çıkınca düşman askeri,
Coşuverdi Mehmet, önünde Ata'm!
Zulme başlayınca subayı, eri,
Coşuverdi Mehmet, önünde Ata'm!
Ağaçlar kurudu, yaprak döküldü,
Sular akmaz oldu, deniz çekildi.
Hasan Tahsin, elde silah dikildi,
Uçuverdi Mehmet, önünde Ata'm!
Ata'm İstanbul'a kederli baktı!
Ölüm fermanını boynuna taktı,
Bindi Bandırma'ya Samsun'a çıktı,
Coşuverdi Mehmet, önünde Ata'm!
Böylece başladı Kurtuluş günü,
Dünyaya yayıldı Ata'mın ünü,
Kucakladı Samsun en büyüğünü,
Coşuverdi Mehmet, önünde Ata'm!
Durmasa günlerce, aksa göz yaşı,
Yok etse dağları, eritse taşı,
Doğanın vergisi, Tanrı'nın işi,
Petekli ballarda sevgidir Yunus.
Kapılar kapansa, kilit vurulsa,
Huzura âlınsa, soru sorulsa,
Sesler gelmez olsa, evren yorulsa,
Eldeki güllerde sevgidir Yunus.
Tarlalarda başak, harmanda yaba,
Kalplerde ibadet, bestede saba,
Çağlar ötesinden sonsuz merhaba,
Damgalı pullarda sevgidir Yunus.
Denizler yok olsa, yosunlar kalsa,
Ağaçlar kurusa, çiçekler solsa,
Nefesler kesilse, hayat son bulsa,
Var olan kullarda sevgidir Yunus.
İlâhi bir aşkla çarpar yüreği,
Sevmek, sevilmektir her an ereği,
“Bana seni gerek seni” gereği,
Yakaran ellerde sevgidir Yunus.