1K kitapla tanışana kadar yazarın isminden bile haberim olmayan kitabı okuduktan sonra içimde yanan acıyı ve pişmanlıkları tarif etmem mümkün değil.
Anneannem 80 yaşına kadar geniş bir bahçesi, komşuları olan , ilk gençlik yıllarını yaşadığı evden, köyünden kocası öldüğü için İstanbul'a, oğlunun yanına taşındı. Dışarı bile çıkmaz, camdan yola bakardı sadece. Bize geldiğinde olmadık şeylere küser, nazlanır, çekilmez hale gelirdi. İçimden hep kızardım. Ne yapsak memnun edemezdik. Sonrasında aniden, hiçbir rahatsızlığı yokken bilincini kaybetti ve hastalandı. Şimdi onu daha iyi anlıyorum. İnsan ne kadar enpati sahibi, algısı yüksek olsa da en yakınındakileri anlamıyor, anlayamıyor. Bu bencilliğin dışa vurumu mu?