İnsan Evren Zaman

İzlerin Ötesinde

Muammer Sağlam
Yehova şahitleri,Tevrat'ın,Tanrı'nın(yani Yehova'nın)kelamı olduğunu,kendilerinin Habil'den Hz.İsa'ya kadar süregelen uzun devredeki şahitlerin sonuncu temsilcileri olduklarını;İsa Krallığının 144 bin uyruklu yeni bir dünya devleti olacağını ileri sürerler!Öte yandan bir çok kehanette bulunurlar;daha 1880'de "1914'ten itibaren dünyada büyük değişiklikler olacağını,kısa ömürlü bir Milletler Cemiyeti kurulacağını,şeytanla Tanrı arasında bir savaş olacağını,Tanrı'nın kazanacağını,o zaman dünyanın sağ kalanlar ve dirilenlerle"söylemişlerdi. Propagandalarını çeşitli yazılar,broşürler ve sloganlarla yapmaktadırlar.Asker olmayı ve bayrağı selamlamayı redderler.Bunların hahamları yoktur;gezici vaizleri vardır.Toplanma yerleri New York'ta Brooklyn'dedir.Özellikle Anglosakson olmak üzere sayıları bir milyon kadardır.
Sayfa 186
İnsanın amacı her ne kadar dünyada insan olmak idealine ulaşmak idiyse de insan,ne yazık ki bu yüksek ideale -kendisine çok uzun bir zaman tanınmış olmasına rağmen-henüz ulaşabilmiş değildir!
Sayfa 170
Reklam
Bilgi ancak kullanılabiliyorsa bilgidir.Aradaki fark ise "insan"ile "papağan"arasındaki fark kadar büyüktür.İkisi de konuşur ama biri ne söylediğini bilmez.
Sayfa 146
maymunla insan arasında bir bağ kurmak,insan ile deve arasında bağ kurmaktan daha kolaydır.
Sayfa 38
Yes dostum
Bilim, vahyin doğru olup olmadığını araştırmak şüpheciliği yerine, vahyin bildirdiği gerçeklerin kanunlarını araştırmak yolunu seçseydi, ilerleme ve gerçeği bulma yolunda daha hızlı yol kat'edilir ve insan tabiatına daha uygun bir medeniyet kurulabilirdi.
İnsanın maymundan türediği iddiasını hiçbir zaman ortaya o(Darwin) atmadı.
Sayfa 48
Reklam
Nostradamus'un kişiliğinde dikkati çeken bir takım noktalar var ise,o da,diğerlerine kıyasla çok daha bilgili bir doktor,görgü ve deneyim sahibi bir insan ve de olağanüstü bir şair olmasıdır.ne var ki,kişiliğinde ille de bir kahin görmek isteyenler,bu üstün şairi gözden kaçırıyorlar.
Sayfa 190
"Mevlana bir gün,Konya çarşısından geçerken tanınmış fahişelerden biri,kendisi gibi iki yoldaşıyla birlikte önüne çıkar!Kendisini yere atar ve "Ey mana aleminin sarrafı,bize de rahmet et bize de şefaat et"diye feryad eder!Mevlana derhal beyaz katırından iner;sanki kadını inciten kendisiymiş gibi özürler dileyerek ona doğru yürür,önünde eğilir!..Onu kollarından tutup kaldırır ve şu Rübai'yi okur. Kalk ey Rabia kalk!... Ey kadınlığın pehlivanı,Ey bataklığın nadide gülü kalk!.. Eğer sen iffetsizliğin ağır yükünü o güçlü omuzlarında taşımaya razı olmasaydın Biz iffetin değerini kimden,nasıl öğrenecektik?"der ve kadını,yanındaki kızlarla birlikte alıp evine götürür.Nasıl olur da mevalan gibi bir Ulu,bir fahişeye islam'ın en büyük kadın sufisi Rabia'nın adını verir?diye Konya medreseleri aylarca çalkalanır durur.Kimilerinin idraki de bu kadardır.
Sayfa 284
Mutsuz ve muzdarip dünyasında,her geçen günün daha da ağırlaştırdığı yaşam koşulları insanı çökertmiştir.Artık "ne olduğunu"arayacak hali de kalmamıştır.Fikirlerinde,sanatında(müzik,resim,edebiyat,heykel vs)ekonomisinde,eğitiminde,zevklerinde,heyecan ve tutkularında,kısacası yaşamın tüm boyutlarında bu çöküşün belirtileri apaçık görülmektedir.Başdöndürücü bir hızla büyüyen,büyüdükçe karmaşık bir yapıya dönüşen teknoloji de ona bir şey verememekte,sadece sorunlarını arttırmaktadır.Karşılığında önüne konan konfor da onun yapısını ve gerçek ihtiyaçları ile ne derece uyumludur,düşünülmeye değecek kadar önemli olmuştur.
Reklam
Çok hassas olan Ruh,verici bir istasyon merkezi halindedir.Alıcı olan Beden ise son derece sağırdır.
Sayfa 88
"Organik kimya kanunları,canlı hücrelerde yüksek seviyede cereyan eden hadiseleri izah edemez"Oparin
Sayfa 51
İnsanın maymundan türediği varsayımı kendisine ne kadar kanıt ve taraftar ararsa arasın,tüm bilim adamlarının katıldığı tek bir görüş de değildir.Bu görüşün kabul edilmesi için büyük propagandaların da yapıldığı bir gerçektir.Ancak bunların asıl amacının "insan gerçeğini bulmak olmadığı"ve çok daha değişik maksatlar için kendilerine destek aradıkları da meydandadır."maddenin her şeyin aslı olduğunu onun dışında başka bir gerçeğin bulunmadığını,hayatın ve yaşamın temelini ve amacını maddenin oluşturduğunu"kabul eden ve bundan başka da bir gerçeğin olamayacağına inanan bir zihniyet için,aslında bundan daha elverişli bir düşünce de olamazdı.Ancak Charles darwin "Türlerin kökeni"adlı kitabını 1859'da yayınladığında maksadı elbette bu görüşe temel hazırlamak değildi.
Sayfa 38
Zaman,bu sistemin her köşesinde yine spiral bir akış halinde;fakat aktığı ortamın yoğunluğu ile bağıntılı,farklı yayılma hızlarında bir enerjidir.Bu nedenle oradaki zaman dünya zamanına uymaz ve oradaki alem,dünya için kaybolmuş bir yokluktan ibarettir.
Sayfa 255
havada yaklaşık 300.000 km/sn hızla giden ışık,su içinde daha yavaş,yaklaşık 240.000 km/sn hızla seyreder.Bunun nedeni,içinde bulunduğu ortamın yoğunluk farkıdır.Zamanın akış hızı da,tıpkı bu örnekte olduğu gibi,aktığı alemin madde yoğunluğu ile bağıntılı olarak hızlanır veya yavaşlar.
Sayfa 254