İkinci Dünya Savaşı sonrası, savaşın olumsuz sonuçlarının bıraktığı ortamı, insanların amaçsız yaşamlarını, bireyin var oluşundaki anlamsızlığı, savaşın yıktığı hayalleri ve geride bıraktığı umutsuzluğunun içinde oluşmuş ve amaçsız yaşamlardan yola çıkarak amaçsız oyun anlayışıyla ortaya çıkan absürt tiyatronun Samuel Beckett ile birlikte önde gelen yazarlarından biri olan Eugene Ionesco varoluşun anlamsızlığını ve umutsuzluğu kendine özgü bir dille aktarmaktadır.