Hayatın içinden muhteşem bir aşk kitabı. Sayfa sayısı her ne kadar gözü korkutsa da bir çırpıda bitirebileceğiniz bir kitap. Okurken sizi içinize çekiyor, farklı bir dünyaya götürüyor ve kendi dünyanızdan kopuyorsunuz. Çekilen onca çile, onca sıkıntının ardından kitabın kahramanı Jane Eyre ile birlikte mutluluğa sonunda ulaşıyorsunuz.
Yazar, kimi zaman "Sevgili Okurlarım" diye seslenerek sizinle sohbet ediyor. Usta kalemiyle duyguları bütün çıplaklığıyla yansıtıyor ve o duygular içinize işliyor. Derdi, kederi, ayrılığı, kavuşmayı, mutluluğu fazlasıyla hissettiriyor. Kitabın arkasında yazan "Zorlu bir yaşam süren yapayalnız bir genç kızın güçlü bir kadına dönüşmesinin öyküsüdür." yazması ilgimi çekti ve bu vesileyle okumaya başladım. Bitmesini hiç mi hiç istemedim, okumanızı tavsiye ediyorum.
Kitabımızın Ana Kahramanları: Jane Eyre & Mr. Rochester. Kitapta kafa karışmasına sebep olacak kadar çok karakter yok. Bu yüzden akılda kolayca kalıyor.
Kitap Jane Eyre adında bir kızın, annesi ve babası öldükten sonra dayısı ve yengesiyle birlikte yaşamasıyla başlıyor. Dayısını da kaybetmesiyle sıkıntılı bir süreç onu bekliyor, hayat onu farklı yerlere sürüklüyor. Yazar, değişik olay örgüleriyle bazen okuyucuyu şaşırtıyor. Kitap, yazarın hayatından da izler taşıyor.
Jane Eyre. Nihayet artık ertelemekten sıkılıp okudum. Benim için eşsiz bir maceraydı.
Biraz kitaptan bahsedeyim sizlere. Yazarın yazdıklarının etkisinde kaldığı çok belli. Ana karakterimiz Jane Eyre. Jane, küçük yaşta anne babasız kaldıktan sonra teyzesi ve birbirinden şımarık üç çocuğu ile
