Genç yaşlardan öyküye ilgi duyan ve hayatı boyunca merkezine öyküyü alan bir yazar olan Katherine Mansfield’ın yazdığı öykülerden biri olan “Fransızca Bilmiyorum” yazarın üslubuyla ön plana çıkıyor. Post modern anlatılara yakın bir dil kullanımı ve yazarın tüm alanlarda kendi etkisini hissettirmesi, adeta bir kukla sanatçısı gibi karakterlerle oynaması, dikkat çekiyor.
Öyküde belirtilmese de homoseksüel olduğu tahmin edilen bir erkeğin, heteroseksüel bir erkeğe karşı duyduğu umutsuz bekleyiş gerek benzetmelerle gerekse de iç konuşmalarla ustalıkla verilmiş.
Yer yer Paris sokaklarında, cafelerinde bir gezinti edası da veren öyküde aidiyet, sadakat gibi metafizik ögeler hem mekanlar üzerinden hem de kişilerin diyaloglarıyla verilmiş. Özellikle mekanlardaki üslup çok etkileyici.
Olay hikayesi ve durum hikayesinin tam arasında hafif postmodern anlatının da hissedildiği bu hikayeyi, iyi bir çeviriyle taçlandırılmış ustaca yazılmış bir öykü okumak isteyen herkese öneririm.