Jean Jenet: Yüce Yalancı
Tahar Ben JellounNewest Jean Jenet: Yüce Yalancı Quotes
You can find Newest Jean Jenet: Yüce Yalancı quotes, newest Jean Jenet: Yüce Yalancı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Onların varışından birkaç gün sonra Sabra ve Şatila Filistin kamplarında Hıristiyan milislerin katliamı yaşandı. Böylece Genet, tesadüflerin en büyüğü sonucu, kampa giren, henüz güneşin altında serilmiş duran cesetlerle dolu bu sokakları arşınlayan, ölümün boğucu kokusunu soluyan ilk Batılılar arasında bulundu ve bütün dünyanın faciasının gerçekten tanığı oldu.
Sayfa 97Kitabı okuyor
Sevdalı Tutsak, şiiri, edebiyatı, herhangi bir politik ya da ideolojik söylemden daha etkili bir mücadele silahı haline getiriyor. Üstelik, söyledim ve söylemeye de devam ediyorum, bu kitap Genet'nin en mahrem, en öznel metnidir, çünkü annesini, kökenlerini, ailesini bulmak için (dolambaçlı) çabalarını anlatır. Elbette, hiçbir şey bulamadan ölecektir, ama yaşamında, mücadelelerinde ve kuşkularında -söylemekten hoşlanacağı gibi- son bir kez "aslolanı" yapmayı denemiş olacaktı.
Sayfa 95Kitabı okuyor
"Sizin metninizde tehlikeli olan şey, metinden çıkan heyecan ve şiir; Rouleau'nun makalesi unutulacak, sizinki unutulmayacak!" Genet birkaç gün sonra bana, "Görüyorsun, edebiyat korkutuyor!" dedi.
Sayfa 95Kitabı okuyor
İsrail-Filistin çatışmasının Fransız basınında nasıl yanlı ele alındığını her fark ettiğinde, "Pislik bunlar! İnsanlara hakikati söylemiyorlar, Ortadoğu'nun en güçlü devletini kolluyorlar, dehşete, skandala makyaj yapıyorlar. Habercilik bu değildir!" diye sövüp sayıyordu.
Sayfa 94Kitabı okuyor
Birlikte ırkçılık ve göç üzerinde çalışırken onun hep daha az motive olduğunu, hep daha az kesin olduğunu hissediyordum; sanki cesareti kırılmıştı. Kendi kuşağından ya da onun kalitesinde hiçbir yazar ya da entelektüel o dönemde yanında olmadı. Jean Cocteau ölmüştü, Sartre hastaydı, Claude Mauriac öfkeliydi, Michel Foucault da hastaydı.
Sayfa 90Kitabı okuyor
Bir tür feragat etmiş mistikti. Dünyayı ve nesnelerini göz ardı eden bir "sufi." Yaşı ilerledikçe bu büyük yoksunlaşma görüntüsü iyice belirginleşiyordu: ev yok, fazla giysi yok, valiz yok, banka hesabı yok, idari belgeler yok, adres yok. Kısacası, her şeyden soyunmuş bir adam, özgür ya da kısmen özgür. Bu "yavanlığı", bu asgari yaşamı seviyordu.
Sayfa 88Kitabı okuyor